“Zaferi, denizi kontrol altında tutan, ihtiyacı olan şeyi, ihtiyacı olduğu zaman, istediği yere ulaştırabilen ülke kazanır.”Mustafa Kemal Atatürk 

Her yıl 1 Temmuz’da çeşitli etkinliklerle kutlanan Kabotaj Bayramı bu sene 98. yılında…Bu önemli tarihsel gün emperyalizm cenderesinden çıkışımızın nişanesi anlamlı bir o kadar önemli bir gündür..
“Kabotaj”, yabancı menşeili  bir kelimedir. Kabotaj Fransızca kökenli bir kelimedir. Türk Dil Kurumuna göre «Kabotaj» (fr) cabotage": "Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi” olarak tanımlanmaktadır. Osmanlı döneminde yabancılara verilen bu hak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla kabotaj hakkının Türk gemilerine geçmesiyle sonuçlandı.
Anadolu coğrafyası üç denizlerle çevrili olmasından ötürü binlerce yıldır bereketli toprakları ile çeşitli milletlerin iştahını kabartmış istilalara uğramış ve talan edilmiştir. Bu yüzden sadece karalar üzerinde hakimiyet kurmanın yetersiz kaldığını da İstiklal Harbi en acı bir tecrübe ile bizlere öğretmiştir.
Milli Mücadele’de denizlerden topa tutulan şehirlerimiz kuşatılan vatanımızın denizdeki gücünün ne denli önemli olduğunu göstermiştir.Nitekim Atatürk bu yüzden”Donanmasız Anadolu olmaz. Donanmadan yana kuvvetli olmak Türkiye’nin savunması için şarttır. Donanmamız izlediğimiz politikanın da kuvvetli desteği olacaktır.”demiştir 

Deniz Taşımacılığı ve limanlar tüm uluslar için daima önemli olmuştur çünkü dünya ticaretinin ana damarlarından biridir.
Uluslararası Ticaretin Yolu büyük ölçüde deniz yoluyla sağlanıyor.Coğrafi Konum ve Altyapı uygunsa Limanların olduğu kıyılarda kurulan kentlerde daima çağlar  boyu en gelişmiş uygarlıklar yükselmiştir.Günümüzde ise modern altyapıları ve teknolojik yenilikleri sayesinde güvenli, hızlı ve verimli bir şekilde taşımacılığı sağlayan donanımlı limanlarımız dünya ticaretinin önemli istasyonlarındandır.

Günümüzün gittikçe ısınan siyaset arenasında, denizlerdeki hakimiyet önemini ve değerini artırmaktadır. Denizlerde askeri hakimiyetini perçinlemek isteyen Amerika gibi devletler, kendi çıkarları doğrultusunda Akdeniz gibi uzak denizlere dahi savaş gemilerini sevkederek dünya ekonomisini yönlendirmek ve ticaret adı altında modern dünyanın kan emici emperyalistleri olmayı sürdürmektedirler.
Osmanlı Devleti de gücünün zirvesindeyken Akdeniz’i ve Karadeniz’i birer Türk gölü haline getirmişti fakat gerilemeyle beraber gerekli modernleşmenin sağlanamaması ile donanma gücü zayıfladı ve denizlerdeki hakimiyeti kaybettik.Yabancılara tanınan  ticari kapitülasyonlar, kabotaj hakları yüzünden denizcilikte Türk Milleti büyük sıkıntılar  çekmiştir.Kabotaj bir ülkenin kendi karasularında ve limanları arasında her türlü gemi işletmeciliği ve liman hizmetlerini kendi kontrolünde, egemenliğinde bulundurma hakkıdır ki bu ekonominize kan pompalayan en önemli yapılardır.Bu nedenle denizcilikte ve gemi yapımındaki teknolojilerin gerisinde kalınmıştır. 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşmasında uluslararası hukukta hakkımız olanı geri kazanmayı başardığımız en önemli konulardan biride Antlaşmanın imzalanmasıyla başlayan hukuki süreçte, gerekli düzenlemeler 3 yıl sürmüş anlaşma ancak 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girerek kabotaj hakkı ile hayata geçmiştir.  Türkiye Cumhuriyeti’nin karasularında yalnızca Türk gemilerinin dolaşım ve hizmeti sağlanmıştır.Bağımsızlığımız ve hakimiyetimizin göstergelerinden biri olan kabotaj hakkının yürürlüğe girdiği 1 Temmuz günü de 1935 yılından itibaren Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmakta olan bugün belkide bu sene en önem ve ehemmiyet verilmesi gereken yıllardan biri.Gelişen teknolojiyle artan dünya nüfusuyla devletlerin ekonomik ve siyasi çekişmesi dünya üzerinde yeni bir küresel savaş olasılığını dillendirmeye başladı…Ukrayna Rusya savaşı ve İsrail’in Filistin topraklarında başlayan işgali devam eden soykırımı Ortadoğu’da hiç dinmeyen çatışmalar ve gerilim derken Anadolu’nun üç yanında ateşten bir çember olduğu görülüyor.İşte bu nedenle kara deniz hava araçlarında savunma araçları hiç olmadığı kadar önem arz ediyor.Savunma Sanayimizin göz bebekleri Modern Savaş gemilerimiz (TCG- Anadolu vs gibi) Donanmamız güçlendirildi ve her an teyakkuza hazır ve ihtiyatı elden bırakmadan vatanımız için güvenliği sağlıyorlar..Türkiye’nin güvenliği bölgenin istikrarı demek ayrıca Kuzey Kıbrıs’ın güvenliği demek türlü Ali Cengiz oyunlarının döndüğü Akdeniz’de başta ABD ve İsrail ile Avrupa ülkelerinin çıkarları doğrultusunda türlü hesapları var.Daima birlik güçlü ve uyanık olma zamanı.Ülkemizin üç yanında güvenliğini sağladığımız denizler külfet değil nimettir..Denizin altındaki petrolüyle doğalgazıyla ,içindeki balığıyla canlısıyla ,üstündeki taşımacılık turizmiyle ,denizler hiç tükenmeyen hazinelerdir.
Kabotaj Bayramı ulusumuza kutlu olsun