Mücadele sporlarına ne zaman başladınız?
Mücadele sporlarına yaklaşık 1986 yılından beri devam ediyoruz. Kick boks, Wing Chun sistemlerini çalıştım. O dönem Van Damme ünlü olduğu için ondan esinlenmeyle beraber mücadele sporlarına başladık.
O zaman popülerdi filmler, değil mi?
MMB: Popülerdi, evet, sinemanın gençlik üzerinde etkisi büyük. Biliyorsunuz şimdiler de de İp Man filmi ile insanlar wing chuna hevesleniyor. Bizde kendi zamanımızdaki filmlerden etkilendik bizim için rol model oldular. Bu esnada, tabii, body building merak saldık ve çalışmaya başladık. Daha sonra askerlik süreci geldi, askerlikten sonra tekrar Muay thai ve Kick boks’a devam ettim. Belirli bir fiziki gücü ulaştıktan sonra birçok mücadele sanatını tanımak için kısa dönemler halinde çalışmaya başladım.
Daha sonra Avrupa Wing Chun ile tanıştım. Beni tanıştıran Adem Dumantepe Hocamı de hayırla yad etmek isterim, çünkü üzerimizde emeği var. Kendisi hep şunu demiştir: “Derece, kuşak belde değil, beyindedir.” Esasen kendisinden wing Chun’dan ziyade dövüş mantığının karakteristik özelliği olan Emin Boztebe Hocanın sistemi hakkında tecrübe edinmiş oldum. Kısa bir müddet yine Emin Hoca ekolünden gelen Hocalar ile kısa da olsa çalıştım. Birçok wing chun hocasından da seminer alarak kendimi geliştirme imkânı buldum. Wing chun sisteminde öğrenmem gerekenleri öğrendiğim kanaatindeyim. Bir insan neden mücadele sanatlarını öğrenir; kendisini savunmasını öğrenmek iyi dövüşçü olmak için. Wing chun sistemine ne kadar gizem katsalar da ardık bu sistem bir sır değil. Ben kendi adıma söylüyorum. Ben bu sistemlerden alacağımı aldım. Bu sistemlerinde de ne kadar para tuzağı olduğunu çok iyi gördüm.
FMA Filipin dövüş sistemini yapıyorsunuz şimdi bize anlatır mısınız?
MMB: Grand Master Galip AKDAŞ ile tanıştım. Kendisi gerçekten mükemmel bir eğitmen ve iyi bir dövüşçü. Öz itibariyle Balintawak sistemine devam ediyorum. Guro Galip Akdaş hocayı bulduktan sonra eğitimizi onun sayesinde taçlandırdık. Savaş sanatlarında benim için son aşamadır. Benim gözünde kendisi üst düzey yeri kolay kolay doldurulmayacak olan bir hocadır. Mütevazilik ve beyefendilik onun şiarıdır. Kendisi üniversitede akademisyen olduğu için Kali’yi akademik olarak da çalışmaktadır. Ve onun sayesinde Gedik üniversitesinde daha yakın koruma sertifikası ile eğitimlerimizi neticelendiriyoruz. Kali sistemi üzerinde çalışmalara halen devam ediyorum. Güvenlik firmasın da eğitmenlik hizmeti verdiğim ve aynı zamanda hocamın emniyet mensubu olmasından dolayı bu konuda uzmanlaştım. Şöyle ki iş adamlarından gelen talepler üzerine bu seferde bireysel olarak kendilerini koruma ve aile efradının kendilerini koruması için eğitimler vermeye başladım.
Mücadele sanatlarına ilgi her geçen gün artıyor. İnsanlar niçin mücadele sporları yapma gereği hissediyorlar?
MMB: Güvenlik, insanlığın yaradılışından beri var olan ve bireylerin hayatında en önemli unsurlardan biri olan bir kavramdır. Filazof John Locke şöyle bir tesbiti var. İnsanların toplumsal hayata geçmesinin en önemli nedenlerinden birisi de kendi güvenliğini sağlayamayan bireyin bu görevi daha profesyonel bir şekilde sağlamak istemesidir. İstanbul şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda çok kozmopolit bir şehir. Birçok insan ve kültürün bir arada yaşamak zorunda kaldığı ortamlarda güvenlik çok önem arz ediyor. Burada güvenlik deyince bireyin güvenliği, evin yani ailenin güvenliği ve iş adamlarının güvenliği ön plana çıkıyor. Herkesin başına bir polis dikemezsiniz. Bundan dolayı bireyin öz savunma anlamına gelen self defans koruma programını bilmesi gerekiyor. Ben hiçbir zaman insanları ayırt etmem; ama iş adamlarının güvenliği konusu uzmanlık gerektiren bir mesele.
Verdiğim özel derslerde bana gelen en çok soru şuydu: “Hocam, biz ne yapacağız? Yanımızda belki üç tane, beş tane koruma oluyor; ama korumanın olmadığı yerler de kendimi en kolay bir şekilde nasıl koruyacağım. Ben de geçmişteki tecrübelerime dayanarak dedim ki, bu insanların zamanı yok ve en iyi kalitede eğitim alması lazım. Bundan dolayı anlık refleks eğitimleri vermeye başladım.
İnsanların kolayca öğrenebileceği bir sistem olduğu için, biraz kısa ama etkili teknikler içeren bir sistem.
MMB: Evet, kısa olması çok önemli. Çünkü insanların vakti yok. Bahsettiğimiz insanlar işadamı vesaire. Benim prensiplerime göre “Zamanı ve paranı boşa harcamayacaksın.” Para belki ticaret ile kazanılabilir; ama zaman kazılmaz bundan dolayı da çok değerlidir insanlar için. Hele de bu iş dünyasında daha da çok değerli. Bu insanların eğer zamanını alıyorsanız ve bir eğitim veriyorsanız, bunu en iyi şekilde, en kısa şekilde ve en etkin şekilde vermek zorundasınız.
Bende 65 yaşında, 16 yıl profesyonel boks yapmış iş insanları var. Ben bu insanlara kendi vücut yapılarına uygun, yaşlarına uygun hareketler veriyorum.
Seminerde öğrendiğim bu güzel teknikleri 10 yaşındaki öğrencime de kullandım 65 yaşında. Gayet de güzel yapıyorlar, mantıklı bir sistem.
Gedik üniversitesindeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
MMB: Gedik Üniversitesinde sertifika programına bağlı olarak ders vermeye başladık. “Martial Arts” konusunda yapılan akademik çalışmalara yer vereceğiz. Mücadele sanatları konusunda seminerler ve yarışmalar düzenleyeceğiz. Özellikle üniversite öğrencilerine ders vermek bizi onurlandırıyor. Pırlanta gibi gençler bu memleketin geleceği… Bilgi paylaştıkça güzel.