Trump- Putin ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iletişim, söylem ve karşılıklı açıklamalarına bakılırsa Küreselcilere açılmış gizli bir satranç hamlesi olduğunu anlıyorum.

Kaldı ki bu üç liderin de küreselcilerle kavgalı olduğunu mevcut ve geçmiş söylem ve eylemlerinden anlıyor ve algılıyoruz.  Özellikle 1945 sonrası ABD merkezli emperyal güç seviyesini Dünya’da artırarak tüm imkanları ile insanlığa savaş açmış bu küreselcilerin, ABD halkı da dahil olmak üzere dünya’yı sömürme dönemleri inşallah bitecek. Bu çetelere karşı üç liderin ortak hareket edeceği anlaşılıyor.  Kaldı ki ABD merkez bankasını, askerlerini, yüksek teknoloji üreten fabrikaları, iletişim teknolojilerini, dünya’nın algısıyla oynayan sosyal medya şirketlerini, silah sanayiini ele geçiren bu derin güçlerle mücadele etmek ve onların etkinliğini azaltmak elbette gizlilik içerisinde güçlü bir ittifakla mümkündür.  

TRUMP ÖNGÖRÜLEMEZ DEĞİL

Bana göre Trump ne yapıyorsa bilinçli yapıyor. Kanada, Grönland, Panama Kanalı, Gazze’yi alma planı, bir kısmından taviz vermek zorunda kalacağını da bildiği dünya’ya açtığı ticaret savaşlarındaki ek vergiler hepsi bilinçli bir söylem. Bence sık sık yeni bir dış cephe açıp dikkatleri ve algıları başka yerlere çekerek aslında kararnameler ile içerideki küreselci kadroları temizliyor. Tıpkı Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonra Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile iç cephe temizliği yaptığı gibi.  Bu benzerlik nedeniyle küreselcileri pasifize etmek amacıyla Türk Devlet aklının küresel sistem ile mücadele seviyesinde Trump’a da akıl olduğunu zaman zaman düşünmüyor da değilim!

TRUMP GAZZE’Yİ, FİLİSTİN’İ BÖLGENİN MİRASCISI TÜRKİYE’YE BIRAKILMASI İSTEYEBİLİR

Trump’ın Gazze’yi alacağını açıklamasından sonra Cumhurbaşkanımız ve Dış İşleri Bakanımızdan çok yüksek perdeden bir açıklama gelmeyişinden Trump’ın bunu yapmayacağı rahatlığının olabileceği izlenimini edindim.

Trump o kadar dünya lideri varken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Putin ile anlaşabildiğini söyledi. Küreselcilerin aparatı Zelensky’yi Putin ile anlaşmaya zorladı. Küreselcilerin dizany ettiği Avrupa’yı Rusya tehdidi ile baş başa bıraktı. Netanyahu’ya Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasını düzeltebileceğini söyleyerek aslında Netanyahu’ya sınırsız destek vermediğini de gösterdi. Ayrıca Suriye’yi Türkiye’nin aldığını da söyleyerek Netanyahu’ya ayağını denk al mesajı da verdi.

TRUMP’IN AVRUPA’YI KENDİ HALLERİNE BIRAKMASI DA KÜRESEL SİSTEME BİR FORMATTIR

Trump, Küreselcilerin pinoları Avrupa’lı liderlere, Zelensky’e tavrından küreselcilerin kuklalarını dizayn etme çabasının olduğunu anladım.  Trump’ın Avrupa’ya baskısı, oradaki sağ, milliyetçi freaksiyonları ön plana çıkaracak bağımsız ulus devleti esaslayan liderlerin gelmesinin zeminini hazırlaması küreselcilerin torba yaklaşımlı merkeziyetçiliğini kırmak için olabileceğini düşünüyorum.

NETANYAHU TRUMP İÇİN DE TEHDİT VE TRUMP BU TEHDİT’İ BERTARAF EDER

Trump Netanyahu’nun Biden’a seçimi kaybettirecek diasporaya sahip olduğunun farkında. Hatta Netanyahu’nun bir sonraki seçime kadar ve seçim döneminde kendisi için de tehdit olacağının da bilincinde olduğunu tahmin edebiliriz. Trump Netanyahu’nun  Biden’in partisi demokratlara seçimi kaybettirdiğinin de farkında. Benzer tehditle bir sonraki seçime gitmek istemeyeceğini düşünüyorum.

Trump’ın gücü ele geçirinceye kadar tehditlerin şerrinden muhafaza olmak için en yakın çevresine siyonistleri aldığına ve bir süre sonra yani kendi sağlam kadrolarını kurduktan, zemini sağlama aldıktan sonra onları kabinesinden kovacağına inananlardanım.

Geçtiğimiz dönemdeki ve bugünkü görüşmelerinde Trump, Netenyahu’ya koltuk çıktı. Bu güçlü kolorik yapıdaki insanların yapacağı bir davranış biçimi değildir. Trump için normal bir davranış olmadığı gibi samimi, içten bir hali de yoktu. Dünya’nın en güçlü ekonomisine sahip bir devlet başkanından beklenen bir davranış bu olamaz!

Mütevazilikte ve aşırı iltifatta  normal seviyenin üzerinde veya vasatında bir eylem varsa ki burada var orada bir takiyye ve tehlikenin varlığından söz edebiliriz.

Ezcümle Trump eninde sonunda Netanyahu’yu Türkiye’ye satacak ve hatta Gazze’nin yeniden imarını da, dizaynını da Türkiye’ye bırakılmasının doğru olacağını ya söyleyecek ya da sessiz kalarak bu yolu açacaktır. Tıpkı Suriye’de olduğu gibi...  Netanyahu  da eninde sonunda uluslararası ceza mahkemesinin tutuklama  kararı gereği  yakalanacak ve cezalandırılmadan kurtulamayacaktır.

Bunu nereden mi anlıyoruz?

Trump, Gazze’yi alacağını hatta oranın imarını da bölge ülkelerine yaptıracağını söylemekle yetinip yol haritasını detaylandıramayıp arafta konuşması Netanyahu’yu oyalama taktiği gibi geldi bana. Bu Türkiye’ye ve bölge ülkelerine zaman kazandırmak anlamı da taşır. Trump’ın Türk Ordusunun güçlendiğini, Suriye’yi Türkiye’nin aldığını, Cumhurbaşkanımızı sevdiğini söyleyerek Türkiye’nin bölgesel güç olduğu mesajını Netanyahu ile yaptığı toplantıda veriyor olmasından Gazze’de de insiyatifin Türkiye’de olacağını anlıyoruz. Kaldı ki bölge ülkelerinde ve  liderlerinde ne bu güç var ne de öyle bir arzu ve dertleri..!  İnşallah yolumuz Kudüs ve ötesine kadar açık olsun.

ÇOK KUTUPLU DÜNYA DİZAYN EDİLİYOR

Küreselcilerin pasifize edileceği çok kutuplu dünya ve Türkiye’nin meridyendeki stratejik ve etkin derecesi hayırlı olsun. 🇹🇷