Kartalkaya’daki otel yangını, yalnızca bir felaket değil, aynı zamanda büyük bir sorumsuzluğun da yansıması oldu. 21 Ocak 2025 gecesi, huzurlu bir tatil hayaliyle dolup taşan Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, geride 78 canın kül olduğu bir enkaz ve derin bir acı bıraktı. Tatil yapmak için gelenlerin umutları, aileleri ve hayatları birkaç saat içinde yok oldu. Ne yazık ki, ihmalin bedeli ağır oldu ve bu bedel bizlere güvenlik tedbirlerinin ihmal edilemeyeceğini acı bir şekilde hatırlattı.

Felaketin İlk Dakikaları

Otelin restoran kısmında başladığı belirtilen yangın, kısa sürede 12 katlı yapıya yayıldı. Ancak itfaiyenin geç müdahalesi, yangın merdivenlerinin yetersizliği ve yangın söndürme sistemlerinin çalışmaması, facianın boyutlarını katladı. Gerçek şu ki, bu yangın bir felakete dönüşmeden önce önlenebilirdi. Bir otel, misafirlerinin güvenliği için her türlü tedbiri almalıydı. Ama alınmamıştı ve bunun bedelini 78 kişi ödedi.

Felaket Geliyorum Dedi

Yangınla ilgili detaylar ortaya çıktıkça, felaketin ne kadar önlenebilir olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamasına göre, otelde 238 misafir vardı. Fakat yangına karşı gerekli güvenlik önlemleri alınmamıştı; bazı yangın kapıları kilitliydi. Bu ihmallerin bedeli, yalnızca hayatları değil, geleceği de yok etti. "Zaman, bir şekilde ihmallerin bedelini ödetir," denebilir. Şimdi sorulması gereken, bu ihmallerin hesabını kim verecek?

Hayaller, Umutlar, Yaşamlar Yok Oldu

Grand Kartal Oteli’nde yaşanan yangında hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: “Dilara Ermanoğlu, Alya Turan, Müge Turan, Vedia Nil Apak, Ferda Apak, Eslem Uyanık, Nehir Sarıtaş, Ömür Kotan, Enes Gültekı̇n, Mehmet Cem Doğan, Ayşe Maya Doğan, Habibe Çetı̇z, Vedat Çetı̇z, Mine Akı̇şli, Şenol Akı̇şli, Alican Boduroğlu, Ebru Boduroğlu, Elif Naz Boduroğlu, Kürşat Yıldız, Nergiz Yıldız, Eren Bağcı, Ayşemin Elif Doğan, Ahmet Çetı̇z, Doğa Doğan, Mert Doğan, Mavi Doğan, Ceren Yaman Doğan, Müge Suyolcu, Pera Suyolcu, Atakan Yalçın, Demir Tüzgı̇ray, Yılmaz Sarıtaş, Can Tokcan, Gülçin Akı̇şli, Doruk Sarıtaş, Duygu Doğan, Derin Yalçın, Atıl Enis Tokcan, Atlas Kaan Tokcan, Kemal Tokcan, Rümeysa Gültekı̇n, Özüm Karataşlı, Esat Çetı̇z, Kıvanç Güngör.
Kerem Güngör, Lalin Doğan, Ayşe Neva Türkmen, Nedim Türkmen, Oya Kanpolat, Yasemen Boncuk Tüzgı̇ray, Ala Dora Türkmen, Yüce Ata Türkmen, Burcu Güngör, Pelin Güngör, Dila İnal, Defne Arkadaş, Ela İnal, Esra Nazı̇k, Bilal Gültekı̇n, Zehra Sena Gültekı̇n, Sümeyye Güner, Bekir Sadık Gültekı̇n, Muhammed Selim Gültekı̇n, Yusuf Sinaneddin Gültekı̇n, Alya Altın, Kübra Altın, Yiğit Gençbay, Defne Tüzgı̇ray, Erhan Tüzgı̇ray, Alp Mercan, Feray Kanpolat, Sedat Çetı̇z, Seden Nurgül Dayı, Süleyman Dayı, Ela Dayı, Buse Dayı, Şevval Şahı̇n, Laura Kurtınadze"

Tatil Güvenliği Sorgulanıyor

Bu olay, yalnızca insanları değil, Türkiye’nin turizm sektörünü de derinden sarstı. Kartalkaya gibi prestijli bir kayak merkezinde yaşanan bu facia, tatilcilerin güven duygusunu zedeledi. Artık insanlar tatil yaparken otellerin güvenliğinden şüphe duymaya başlayacak. Güvenlik, sadece bir “lüks” değil, temel bir hak olmalı. Eğer bu felaket, turistlerin güvenliğine dair bir farkındalık yaratmazsa, ileride benzer faciaların önüne geçmek neredeyse imkansız hale gelebilir.

Sorumlular Kim?

Yangının ardından otel sahibi ve işletme müdürü de dahil olmak üzere dokuz kişi tutuklandı. Ancak kamuoyu, gerçek sorumluların kim olduğunu öğrenmek istiyor. Bu olayın ardındaki ihmaller, göz ardı edilen tehlikeler ve yetersiz denetimlerin peşine düşmek zorundayız. Sorumluluk, yalnızca yasal açıdan değil, vicdani açıdan da sorulmalıdır. Çünkü asıl sorumlular, bu ihmalleri en baştan görmezden gelenlerdir.

Önlemler Alınsaydı...

Otelin yangın merdivenleri içeride olmasaydı, söndürme sistemleri çalışıyor olsaydı, acil çıkış kapıları güvenli bir şekilde tasarlanmış olsaydı… Bugün bu yazıyı yazmak zorunda kalmazdık. Ne yazık ki, bu tür önlemler her zaman düşünülen bir konu olmuyor, ancak yüzlerce can kaybı, aynı hataların bir daha yaşanmaması gerektiğini söylüyor. "Son pişmanlık fayda etmez." Ancak önlemler, geç kalmadan alınmalı. Ülke genelinde otel denetimlerinin sıklaştırılması, yeni güvenlik standartlarının getirilmesi ve tatilcilerin haklarının korunması için bir an önce adım atılmalı.

Ateşin Soğuması İçin Adalet Şart

Kartalkaya faciası, Türkiye’de ihmaller zincirinin kaçınılmaz sonucuydu. Bu acıyı unutmamak ve bir daha yaşamamak için, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması ve yangın güvenliği konusunda ciddi adımlar atılması gerekiyor. İhmaller birer birer ortaya çıkarken, ateşin soğuması için adaletin sağlanması kaçınılmaz.

Siyasallaştırmanın Zararları

Ne yazık ki, bu trajik olayın ardından televizyon ekranlarında tartışmalar, çözüme yönelik olmaktan uzak bir hal aldı. Olayın cılkı çıkmış, tamamen siyasallaştırılmış durumda. Herkes kendi siyasi duruşunu ön planda tutarak, bu facianın yaralarını sarma amacından sapmış görünüyor. Ancak, bu tür bir meselede adaletin sağlanması, sadece sorumluların tespit edilmesi ve cezalandırılmasıyla mümkündür. Parti, görüş ya da ideoloji fark etmeksizin, insanlık vicdanı etrafında birleşmek gerektiği bir dönemdeyiz. Bu mesele, bir ideolojik savaş değil, hayatların kaybolduğu bir trajedidir.

Tedbirler Sadece Felaketlerde Hatırlanmamalı

Bu tür olaylar, büyük bir acıya yol açsa da, bazen sadece felaketten sonra hatırlanır. Oysa alınacak önlemler yalnızca felaketler sonrasında değil, her zaman ve her koşulda gündemde tutulmalıdır. Çünkü güvenlik tedbirleri, sadece bir yangın anında değil, her an varlıklarını sürdüren ve halkın huzurunu sağlayan kurallardır. Bu tedbirler sürekli olarak gözden geçirilmelidir.

Unutulmamalı

Bu yazıyı, hayalleri, umutları ve hayatları yiten 78 insanın anısına yazıyorum. Bizlere düşen, onların sesini duyurmak ve bir daha böyle bir felaketin yaşanmasını önlemek için mücadele etmektir. “Damlaya damlaya göl olur” misali, alınacak her önlem, geleceğimizi kurtarmak adına atılmış bir adım olacaktır. Bu acı olaydan sonra akıllarda tek bir soru… Şimdi, kim hesap verecek?