Bismillahirrahmanirrahıım
Bizleri Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan, kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin zerresinin bile hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret ’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salât ve selam olsun!

Tam bin yıldır Dünya Barış Köprümüz Malazgirt Merkezli Büyük Selçuklu, Konya Merkezli Anadolu Selçuklu ve İstanbul Merkezli Osmanlı Devletlerimizi yıkan dâhili (sebataist- acem dönmeleri) mandacılarla, harici (Siyon-Haç İttifakı) düşmanlarımız, tüm Mukaddes Beldeleri işgal adına en büyük engel gördükleri Türkiyemizi zayıflatıp çökerterek işgal etmek için bütün güçleriyle birleşip saldırıyorlar!
Siyonit Yahudiler Yeni Dünya Devleti (Dümeni)’ne en büyük engel gördükleri Osmanlı Cihan/Cihad Devleti Çınarını ve Ümmet bilincinin tezahürü birliğimizi yok etmek için de Liderlik Makamı Hilafeti kaldırmak için önce içeriden ağaç kurdu misali batıcılık, ırkçılık, mezhepçilik dişleriyle kemirerek zayıflattılar!

Yahudi Siyonistler; Bin yıl bu topraklarda İslam Medeniyeti'nin himayesi altında inancını, dinini, dilini ve ırkını koruyan Musevileri ve Millet-i Sadıka'yı, Yahudi (sabetayist) ve Ermeni (pakrudini) azınlıklar eliyle provake ederek Jön Türkler ve İttihat Terakki'nin derin operasyonlarıyla örgütlediler.
1876 yılında I. Meşrutiyet’i ve daha sonra askıya alınan Kanuni Esasi'yi çıkartırkende amaçları malumdu! Osmanlı'yı ayakta tutma adına mücadele eden Cennet Mekan, Dedemiz Sultan Abdulhamid Han'ın 1908 yılında II. Meşrutiyet’i ve askıdaki Kanuni Esasi'yi tekrar yürürlüğe almasına rağmen o malum yapılar isyanları ve aldatılarak peşlerine taktıkları halk harekerlerini sistemize etmişler, bürokratik ve silahlı oligarşi eliyle çok değil bir yıl sonra 1909 yılında 31 Mart İhtilaliyle İktisadi, Ticari, İlmi, Askeri ve Siyasi sahada gücü tamamen ele geçirmişlerdi!

Azınlık (dönmelere) bütün bu hakları vermesine rağmen Müslümanların Halifesi Cennet Mekân Sultan Abdülhamid’i Payitaht İstanbul'dan silah zoruyla alarak Selanik’e mahkûm ettiler! Müslümanlardan bin yıllık intikamlarını aldıklarını ilan içinde, bir yahudiye ait olan Alatini Köşkü'nde tecrit ederek, gözetim hapsine mecbur ettiler!
İçlerinde sonradan pişman olacak bazı aldatılmış gafillerinde bulunduğu Yahudi-Rum–Ermeni dönmelerin yönettiği Hareket Ordusu İstanbul’a girip Halifeyi Selanik’e mahkûm ettikten sonra; “Şeriat İstiyoruz” sloganlarıyla aldattığı halkın canlarına, namuslarına ve mallarına acımadan saldırarak İktidarı fiilen ele geçirdiler!
Bu İttihad Terakki Mason Çeteleri, silah zoruyla azlettikleri Cihan Halifemizden sonra gelen son iki Padişahımızı da tamamen yetkisiz ve etkisiz hale getirerek Osmanlı Cihan Devletimizi hiç sebepsiz I. Cihan Harbine soktular ve 53 bini âlimlerimiz ve yaşları 15-21 arası olan Medrese talebelerimizle beraber tam 253 bin Vatan evladının Şehid olduğu Çanakkale Savaşı'nı yapmaya mecbur edildik!

7 Cephede savaşmamıza rağmen Çanakkale’yi geçilmez yapan Milletimizin bu büyük zaferine rağmen işgalci İhtilal hükümeti Sevr ve Mondoros anlaşmalarını imzalayıp ülkemizin düşmanlarca işgaline destek vererek tam beş asırlık İstanbulumuzun alçak İngilizlere hiç savaşmadan teslim ettiler!
Anadolu’ya elini kolunu sallaya sallaya giren Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlılar ve içimizde aldatılmış Ermeniler; asırlık savaşlardan yorgun, bitkin çıkmış halkımızın İman dolu göğüslerinin direnişiyle karşılaştılar!
Halkımızın içinden çıkan Kazım Karabekirler, Çerkez Ethemler, Çakır Efeler ve Şahin Beyler, Sütçü İmamlar, Nene Hatunlar, Kara Fatmalar gibi Kahramanlarımızın öncülüğünde Düşmanlara Vatanımızı mezar yaptılar!
Önce Fransız Güney Doğu’dan, İtalya Akdeniz’den kovuldu!

İngiliz destekli karı etekli Yunan ise tüm haçlı desteğine rağmen Sakarya’da Dumlupınar’da Allahımızın yardımı Milletimizin birliği ve dirliğiyle bozguna uğratılarak halen işgal ettiği Atina, Selanik’e ve Batı Trakya’ya kaçmaya mahkûm edildi! Ve Evlad-ı Fatihan olan Batı Trakya’daki Türk soydaşlarımızın Vatanlarını hala zulümle yönetmeye devam ediyor!
Savaşlarımızdaki Zaferlere rağmen Orta Doğu’yu, Balkanları, Kıbrıs’ı, Libya, Tunus, Cezayir gibi bölgelerimizi tamamen masa da kaybettiren İttihad Terakki Çeteleri olan ve putlu bir avuç azınlık sürüsü Anadolu’ya sıkıştırılmış Osmanlı Cihan Devletimizin evladı Türkiye’mizi süper güç etmemek için tam yüz yıldır uğraşıyorlar!
Kurdukları dar ağaçlarında astıkları İstiklal Savaşı kahramanlarını, sarıklı mücahidlerini ve öncü alimlerini idamla ve sürgünle tasfiye ederek silah zoruyla  yaptıkları devrimlerle İslam Medeniyetimizi devre dışı bırakıp Dinimize, Devletimize, tarihimize ve şanlı Atalarımıza yabancı hatta bilmeden düşman modaperest, şehvetperest ve putperest, batı yani gavur aşığı bir nesil yetiştirdiler!

Ama bu ihanetleri çok iyi bilen halkımız engin feraseti ve basiretiyle her seçimde bu hainlerin oyununu oylarıyla bozduysa da; bu Silahlı Eşkıya Kuvvetlerinin darbeleriyle İktidara gelenleri İdamla veya mahkûmiyetle hep tasfiye ettiler!
15 Temmuz 2016 silahlı Siyon-haç destekli içimizdeki Din maskeli hainlerin darbe teşebbüsüne halkımızın demir yumruğu; Sultan Abdülaziz’in işkenceyle öldürülmesiyle elde ettikleri I. Meşrutiyet'le başlayan dönmelerin yüz yıllık ihanetinin ilk rövanşı oldu elhamdülillah!
Asırlardır devam eden “Ordunun Devleti! Ordunun Milleti!” dönemi bitirildi! Şimdi “Devletin Ordusu ve Polisi, Milletin Ordusu ve Polisi!” devrine geçildi Elhamdülillah!
Bu silahlı çeteler darbelerde halkımızı ''sağcı-solcu, Alevi-Sünni!” fitneleriyle düşürüp Türk'ü Türk'e vurduttular! Ama başaramadılar!
Sonra bin yıldır, aralarında hiçbir savaş olmayan Kürt kardeşlerimizle Türk kardeşlerimizi sûni sebeplerle bir birine düşürdüler!
Sağlanan barışla bu oyunları da bozuldu elhamdülillah!
Şam merkezli Suriye ve halkı, İstiklal ve hürriyetine kavuşunca iyice kudurdular! Asırlık bu oyunlarında asıl hedef olan Kudüs Merkezli İtrail Dünya Siyonit Devletinin kurulması ve İstanbul Merkezli Roma İmparatorluğunun yeniden inşasıydı!
Ama Planları tutmadı ve iştahları kursaklarında kalacak elhamdülillah!
Karada,  Denizde, Havada ve Uzayda güçlü bir Savaş Teknolojisine sahib bir Cihan Devleti Türkiye ayağa kalkıyor elhamdülillah!
İyice çıldırdılar! Yalanlarla, şantajlarla aldatmaya çalıştıkları halkımızla yeniden ülkemizi ele geçirmek isteyen bu Cami, Cemiyet, Millet ve Ülkemizin düşmanları kalkınmamızı önlemek için her türlü dalavereyi deniyorlar!
Yalanlara, aynı bizans entrikalarıyla halkımızı sokağa dökerek, kardeş kavgalarını başlatmak istiyorlar!
Bu çirkin şeytani şer oyunlara karşı Aman rikkat, dikkat ve sabır Türkiyem!
Hak ve adaletten asla taviz vermeden yola devam Türkiyem!
İnadına birlik İnadına Kardeşlik!
İnadına halkımızın refahı, saadeti ve mutluluğı için İktisadi ve Siyasi adımlara devam Türkiyem!
İnadına materyalist eğitimin; cehaletin, hukuksuzluğun, yolsuzluğun ve Faiz sömürüsünün her türlüsüyle Mücadeleye devam Türkiyem! Milli Eğitim, Milli Ekonomi, Milli Sanayi, Milli Savunma, Milli Sağlık ve Milli Tarım için kınayanların kınamalarına ve kuduranların kudurmalarına aldırmadan, yılmadan ve usanmadan rikkatle, dikkatle ve sabırla yola devam İnşallah!
Milli ve Yerli Mallara desteğe, Çin, ABD, AB gibi Emperyalist, Siyonistlerin ve uşaklarının Mallarına boykota devam İnşallah!

Tüm İstiklal Savaşlarında Milli Mücadelemizin kahramanları Ecdadımız olan Şehid ve Gazilerimizi rahmetle ve Minnetle anıyoruz!
Allah’ımız; İsmi Azamı hürmetine Ülkemizi ve Filistinimizi, Siyonit İtrail ve yandaşlarının Azrail’i eylesin!
Mukaddes Beldelere göz dikmiş Haçlı Ebreherlere Ebabil kuşu eylesin!
İslami, İmani, İlmi, İktisadi ve Silahlı gücümüzü de Siccil taşları eylesin!

Amiin.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması,  Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun! Amiin
Selam, sevgi ve duayla