Esed’in devrilmesi konusu, çok sıcak ve takip ve merak edilen bir konu. Birçok farklı açıdan şüphe ve kaygı uyandırabilir. Bu endişeleri genellikle şu noktalarda toplayabiliriz:

Bölgedeki Güç Dengesinin Bozulması

Esed rejimi devrildiğinde, Suriye’de kimlerin iktidara geleceği belirsizdir. Bu, bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir ve belki de daha kaotik bir ortam görebiliriz.
Özellikle çeşitli muhalif grupların arasında bir birlik olmadığı düşünülürse, istikrarsızlık derinleşebilir Suriye'de.

Radikal Grupların Güç Kazanma Riski

Geçmişte Irak ve Libya örneklerinde görüldüğü gibi, otoriter bir rejimin devrilmesi bazen radikal unsurların boşluğu doldurmasına yol açmıştır. Bu durum, sadece Suriye için değil, bölgedeki diğer ülkeler için de ciddi bir tehdit oluşturabilir. Hatırlarsanız güney sınırlar komşularımızdaki otorite boşluğu kendi parasını bile basan IŞİD/DEAŞ gibi bir radikal grubu doğurmuştu. Yaptıkları şeyleri hatırlayın.


Büyük Güçlerin Müdahalesi

Esed’in devrilmesi, Baas Rejiminin sona ermesi durumunda, büyük güçlerin (ABD, Rusya, Türkiye, İran gibi) bölge üzerindeki etkileri artabilir. Bu, Suriye’nin bir vekalet savaşına dönüşmesi riskini taşır ve ulusal bağımsızlığını daha da zayıflatabilir. 

İnsani ve Sosyal Çöküş

Mevcut durumda bile milyonlarca Suriyeli mülteci konumunda. Esed’in devrilmesiyle oluşacak kaos, bu insani krizi daha da derinleştirebilir ve mülteci akınlarını artırabilir. Şu anda her ne kadar mülteci durumunda olanlara çağrı yapıp ülkenize dönün denilmiş olsada Suriye'de. Tablo net değil ve adım atmak için erken daha şeklinde düşünülebilir.

İç ve Dış Destekli Rejimin Kim Olacağı

Esed’in devrilmesi durumunda yerine gelecek rejim, dış aktörlerin kontrolünde bir hükümet olursa, Suriye halkının iradesini temsil etmeyebilir. Bu da, uzun vadede yeni bir huzursuzluk kaynağı olabilir. Halkı temsil eden gerçek bir seçim yapılabilirse ve bölgedeki taşlar çabuk ve doğru bir rehberle yerine koyulabilirse bu herkes için rahmet olabilir.

Bu şüphelerim doğru ya da yersiz olması, devrilme sürecinin nasıl işleyeceği ve sonrasındaki düzenin nasıl kurulacağına bağlıdır. Kapsayıcı, istikrarlı ve adil bir sistem kurulmadıkça, her iktidar değişimi potansiyel riskleri beraberinde getirebilir Suriye'de. Her iktidar kaybedilen zamana sebep olabilir Suriye'nin istikrarı için.

Nusayri olan Esed'in devrilmesi İsrail yürüyüşünü desteklemek için başka bir gücün parmağı olması da ihtimaller arasında tabiki de.

Suriye’deki Esed rejiminin kolayca devrilmesi fikri, uluslararası güçlerin özellikle İsrail’in bölgedeki çıkarlarına hizmet eden bir planın parçası olduğu yönündeki kaygıları artırabilir. Bu düşüncem, tarihsel ve stratejik bağlamda bazı temel unsurlara dayanıyor:

İsrail’in Güvenlik Çıkarları
İsrail, sınırlarının yakınında istikrarsız devletlerin bulunmasını kendi lehine bir durum olarak görebilir. Güçsüz ve parçalanmış bir Suriye, İsrail’in stratejik üstünlüğünü artırabilir ve Golan Tepeleri üzerindeki kontrolünü pekiştirebilir. Esed’in devrilmesi bu anlamda, İsrail için tehdit oluşturan İran-Suriye-Hizbullah ittifakını zayıflatabilir.

Vekalet Savaşları ve Gizli Müdahaleler

Büyük güçler genellikle doğrudan müdahale yerine vekil güçler kullanır. HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) gibi gruplar, geçmişte birçok kez farklı isimler altında faaliyet göstermiş ve büyük güçlerin doğrudan ya da dolaylı desteğiyle güç kazanmıştır. HTŞ’nin El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’nden evrilerek farklı bir kimlik kazandığı biliniyor. Bu dönüşüm, bölgedeki savaşın dinamiklerini değiştirme stratejisi olabilir.

HTŞ’nin Kökeni ve Dönüşümü

HTŞ, 2017 yılında Nusra Cephesi’nin kendini feshederek yeni bir yapı oluşturmasıyla ortaya çıktı. Nusra Cephesi, El Kaide’nin Suriye kolu olarak bilinirken, uluslararası alandaki baskılar ve stratejik hedefler doğrultusunda “daha ılımlı” bir görüntü sergilemek için isim değiştirdi. Ancak bu dönüşüm, genellikle Batı ve bölgesel güçlerin dolaylı desteğiyle gerçekleştiği yönünde spekülasyonlara yol açtı. 

Büyük Güçlerin Hedefleri

HTŞ’nin dönüşümü, Suriye’deki çatışmalarda kullanılan bir araç olabilir. Özellikle: ABD ve müttefikleri, Esed karşıtı grupları destekleyerek İran’ın nüfuzunu azaltmayı hedeflemiş olabilir.

Rusya ve İran, Esed’i destekleyerek bölgedeki çıkarlarını korumaya çalıştı.

İsrail, bu kaotik ortamdan faydalanarak Golan Tepeleri’nde meşruiyet kazanmayı hedeflemiş olabilir.

Devrilmenin Arkasındaki Gizli Niyetler

Eğer Esed rejimi hızlı bir şekilde devrilirse, bu, bölgeyi uzun süreli bir kaosa sürükleyebilir. Bu kaos ortamı, İsrail’in bölgedeki üstünlüğünü artırmak için uygun bir zemin oluşturabilir. Ayrıca, Suriye’nin parçalanması ve küçük devletçiklere bölünmesi planı, “Büyük Ortadoğu Projesi” kapsamında tartışılan senaryolar arasında yer alıyor.

İhtimaller ve Riskler

Esed devrilmesiyle: İsrail’e tehdit oluşturan grupların etkisiz hale getirilmesi muhtemel bir hedef olabilir. Daha küçük hedefler olduğu için.

HTŞ'nin isminin ön plana çıktığı bu olayda örgütlerin daha geniş bir alanda etkili hale gelmesi söz konusu olabilir.

Esed'in devrilmesi İran’ın ve Rusya’nın bölgedeki etkisi zayıflatabilir. İran'ın Büyük İran Projesi kapsamında olan Büyük Şia Devleti emelleri de askıya alınabilir.

Sonuç

Esed’in devrilmesi ve HTŞ gibi örgütlerin yükselmesi, büyük bir güç mücadelesinin parçası olabilir. Bu devrilme işi sadece bir grubun değil bir çok muhalif grubun ortak hareketi sonucudur. 

İsrail’in bölgesel stratejileri ve vekil güçlerin dönüştürülmesi bu bağlamda düşündürücü. Ancak bu tür olaylar genellikle uzun vadeli hesaplar içerir. Bu nedenle, “kolay bir devrilme” mutlaka başka güçlerin parmağı olduğu anlamına gelmeyebilir ama bu ihtimal kesinlikle göz ardı edilemez. 

Gelecek günlerde bu devrimin ve Baas Rejiminden sonra Suriye'nin toparlanma ve istikrar sürecini bekleyip göreceğiz. 

Temennim sivillerin zarar görmemesi, meshepsel kavgaların ve saldırıların olmamasıdır.