05.07.2024 – İstanbul

24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, 2 yılı aşkın bir süredir hala devam ediyor olmasıyla, geri dönülemez bir aşamaya gelmiş oldu. Rusya’nın Avrupa’ya doğru işgal sürecini başlatan savaş, Ukrayna, Moldova, Polonya, Gürcistan ve Balkanlara doğru genişleyerek devam edecek gibi görünüyor.  

AB, NATO ve ABD tarafından gaza getirilip, Rusya'nın karşısına yem olarak atılan Ukrayna, bizi Rusya ile savaştırmak için her şeyi yapıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı, Yunan isyanını övdü. Kudüs'te Müslüman katliamını destekledi. Bunlar kabul edilemez. Önce mayınlar, sonra başka başka oyunlar deneniyor.

Osmanlı İmparatorluğu olarak, 1.  Dünya Savaşına girdiğimiz olay gibi bir senaryo peşindeler. O zaman Osmanlı nasıl bir oyunla savaşa sokulmuştu? Hatırlayalım:

1nci Dünya Savaşı'nın başlarında Akdeniz'de gerçekleşen, İngiliz Kraliyet Donanması'na bağlı gemilerin takip harekatıyla, Akdeniz’de sıkıştırdığı Almanya'nın İmparatorluk Donanması'na ait iki Alman gemisi Goeben ve Breslau İngilizler tarafından bir senaryo ile bilerek kovalandı. Alman gemileri, aldıkları emirler doğrultusunda Birleşik Krallık filosunun yakın takibine rağmen, Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a ulaşmayı başardı ve Osmanlı’ya sığındı. Osmanlı tarafsız kalmak için, gemileri satın aldığını açıkladı. İstanbul'a ulaşan gemiler, Osmanlı İmparatorluğu'na devredilerek sırasıyla Yavuz Sultan Selim ve Midilli adlarını aldı. Osmanlı bayrağı çekilen gemilerin mürettebatı ise, Amiral Wilhelm Souchon komutasındaki Alman denizcilerden oluşmaya devam etmişti. Souchon başkanlığındaki komuta heyetinin sonraki süreçte Karadeniz'e çıkarak emrindeki diğer Osmanlı gemileriyle birlikte, habersizce Rus limanlarını topa tuttuğu Karadeniz Baskını, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletleri saflarında girmesine yol açtı. Böylece, Osmanlı Devleti bir oldu - bitti ile savaşa sokuldu ve sonuçta 6 asırlık devletin  6 yılda dağıtılmasına sebep olundu.

Cumhurbaşkanlığı’na aslen bir yahudi olan Volodimir Zelensky’ nin seç(tir)ildiği  Ukrayna ve onu destekleyen başta ABD ve İngiltere olan emperyalist  batı devletleri de aynı şekilde, bizi Rusya ila savaştırmak için her şeyi yapıyor. Dikkatli olalım, gaza gelmeyelim. Tarafsızlığımızı koruyalım.

Gelinen noktada, geri dönülemez bir süreç başlamış oldu. Ukrayna’dan sonra Rusya, Avrupa'ya ve Kafkaslara doğru işgale ve istilaya devam edecektir. 2015’de, Suriye rejiminin davetini bahane ederek, Türkmen soydaşlarımızı kırmak suretiyle güney ve güneydoğu sınırlarımıza yerleşmesinin asıl maksadını gözden ırak tutmamalıyız. 2023 Mayıs Seçimlerinde arzuladığı Türkiye içindeki kendisine dost mihrakların iktidara gelmesini tüm çabasına rağmen sağlayamayan ABD ve müttefikleri, içerde göçmen karşıtlığı söylem ve eylemlerini yoğunlaştıran bazı marjinal minik siyasi partiler marifetiyle, ana muhalefetin de desteği ile kaşıdıkları Suriyeli Sığınmacılar çıbanını olgunlaştırıp patlatmaya hazırlanmanın yanında, bir taraftan da, Türkiye’nin sığınmacıların nihai olarak geri dönüşü ile sonuçlanabilecek Suriye rejimi ile yürüttüğü çalışmaların olumlu sonuç vermesi emarelerinin belirdiği bir dönemde, Kayseri’de patlak veren olaylarla akamete uğratmak; Türkiye^nin İsrail’in yürüttüğü Gazze Katliamına verdiği güçlü tepkiyi azaltarak kendi iç sorunlarına dönmesini amaçlayan bir olayla karşılaştık. Aslında ABD ve Türkiye’ye gizli – açık muhasım olan müttefiklerinin Kuzey Suriye’de kurmaya çalıştıkları bir ”Teröristan”  devletine resmiyet kazandırmak amaçlı olduğu apaçık olan sözde seçimi yaptırmayan Türkiye’nin başını ağrıtmak suretiyle, Ağustos ayına ertelendiği bildirilen bu hukuk dışı seçimi yeniden engellemesini önlemek olduğu açıktır.

Öte yandan Yunanistan ve Güney Kıbrıs, diğer taraftan Ermenistan ve güneyimizde PYD / PKK (ayrıca İran destekli milislerle) devletimize ve milletimize, çok boyutlu büyük bir kumpas kurulmaktadır.

Yunanistan ise, bütün adaları silahlandırdı ve birer askeri üsse çevirdi. ABD ve AB'den aldığı destekle deniz ve hava gücünde bize denk bir pozisyona geldi. Kara gücünde biz çok daha üstünüz. ABD, Yunanistan ile girilecek muhtemel bir savaş durumunda, Türkiye'nin karadan müdahalesini engellemek için, Batı Trakya’nın Türk hududuna çok yakın Dedeağaç’a yıllar önce bir takviyeli kolordu konuşlandırmıştı. Yunanistan, Akdeniz’de Türkiye'nin sondaj çalışmalarını engellemek için ani bir saldırı planlıyor, ama akıllanmalı ve Ukrayna’dan ders almalı. Ukrayna’nın durumuna düşebilir. Gaza gelip Türkiye'ye kafa tutmaktan vazgeçmelidir. Yunanistan, bu yanlışı yaparsa, Ukrayna’dan daha vahim bir duruma düşebilir.

Biz fert, aile, toplum ve Türk milleti olarak, dini ve milli görevlerimizi tam olarak yapalım, iman, ihlas, ahlak ve salih amel bütünlüğünü sağlayalım, iyilikleri emredip edip, kötülüklerden sakındıralım ve her şekilde engel olalım. Hakkı ve sabrı tavsiye edelim. Türk Milleti ve İslam ümmeti olarak birlik olalım.

Çin ise, ekonomik olarak etkisini artırmaya devam edecek, Rusya’yı destekleyecek ve ABD ile mücadelesi şiddetlenecektir.