Master Fikret Yiğit Halis Avşar kimdir, öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz bize?
Halis Avşar: Merhaba… Öncelikle Spor Magazin dergisinde bize yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim.Ben 21 Ekim 1980, Ardahan Göle doğumluyum. Üç branştan milli sporcuyum; Kick boks, muaythai ve wushu branşlarında. Şimdi Türkiye Kempo Federasyon Başkanlığını aktif olarak yürütmekteyim. Kempo 4. Yıldan beri aktif bir şekilde devam ediyor.
Ayrıca Türkiye Muaythai Federasyonu Batı Marmara Bölge Başkanı olarak hizmetlerim devam etmekte. Spora hizmet etmek için birçok federasyonun kurullarında da aktif görevlerim var, onları desteklemek amacı ve bilgi birikimlerimi onlarla paylaşmak amacı ile gönüllü olarak faaliyetlerime devam etmekteyim. 
Şu an aktif olarak üç tane spor kulübümüz var. Bir tanesinin başında milli sporcu Önder Saday var, o kardeşimiz ilgileniyor. Bir tanesinin başında, ağabeyim, Milli Takım antrenörü ve milli sporcu Ekrem Avşar ilgileniyor. Ben genelde Yeşilköy’deki merkezde Halis Avşar Fight Kulüp 1’de milli sporculara ağırın eğitimlerine ağırlık veriyorum. Şu ana kadar resmi olarak lisanslı sporcu sayım artıyor. Konu spor olunca ülkem ve vatanım adına övünüyorum, Türkiye’de birçok branştan en yüksek lisanslı sporcu sayısına sahip olan bir kulüp benim kulübüm. Bunlar resmi kayıtlı olanlar sporcularım. Kulübümüz de dünya ve Avrupa şampiyona sporcularım vardır. Muaythai’da, kempoda ve kick boksta dünya ve Avrupa derecesine giren sporcularım vardır. Hâlâ aktif olan, çalışan sporcularım vardır.
Ben 11 yaşından beri bu sporla uğraşıyorum ve severek yapıyorum. Özel Kuvvetlerden kurum içi yatay geçişle geldim Bakırköy Belediyesine. 1999-2004, Tunceli, Bingöl, Diyarbakır görevlerinde bulundum. Sonrasında kurum içi yatay geçişle Bakırköy Belediye Başkanlığına geldim, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’le çalıştım. Sonrasında tekrar kurum içi Şükrü Balcı Polis Okuluna geçiş yaptım ve devam ettim. Emniyet Genel Müdürlüğü öğretim kadrosunda. Şu anda da öğretim görevlisi, öğretmen emniyet müdürleri ofisinde sizinle röportaj yapıyoruz, Âdile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksekokulundayız. Master Fikret Hocam Siz de buranın bir üyesisiniz, bir eğitmeni ve bir antrenörüsünüz. 1. sınıfları da size verdik bu arada. Öğrenciler de sizin yakın savunma teknik ve taktiklerinizden dolayı sizi çok sevdiler… Hayırlı olsun. 
Master Fikret Yiğit: Vatanımız için gece gündüz demeden çalışan emniyet mensuplarına hizmet etmek onur verici. Bu konudaki teşvik ve emeğinizden dolayı teşekkür ederim.
Halis Avşar: Ben sporu çok seviyorum. Dolayısıyla spor hizmet eden herkese elimden geldiği kadar yardımcı olmak benim görevim olarak düşünüyorum. Spora maddi kazanç olarak hiçbir zaman bakmadım hiçbir zaman. 
Çok net söylüyorum: Doğu’da, Güneydoğu’da ve bazı ilçelerin kırsal kesimlerinde nice başarılı gençler var. Bu gençleri topluma kazandırmak ve öz güven sahibi yapmak istiyorum. Bana göre bu çalışmalar tabiri caiz ise bir nevi “terörle mücadele” yöntemidir diyebilirim.
Ben bunu çok dar ama samimi her türlü bürokrasideki ayak oyunlarına iftira kampanyalarına rağmen devem ediyorum. Ben mücadele sanatlarından geliyorum. Hayatın içinde mücadele var ve vatanım için bu mücadele ruhumdan asla vaz geçmeyeceğim. 
Bu mücadeleyi tek başıma veriyorum, sizin gibi samimi antrenörlerimiz İle birlikte. 
Vatanımızın tanıtımı için dünya ile entegre bir şekilde çalışıyoruz. Bu sporda dünya ve Avrupa’nın her yerine katkıda bulunuyoruz ve manevî değerlerimiz çok yüksek burada. Dünya ve Avrupa şampiyonalarına katıldığımız zaman, uluslararası organizasyonlarda ülkemizi, bayrağımızı, milletimizi en iyi şekilde temsil ediyoruz. Bu beni çok mutlu ediyor. 19 Mayısta Tunus’taydık, Dünya Şampiyonasındaydık. Şu anda dünya ve Avrupa şampiyonu olan sporcularımız var; onların derece bilgilerini size resmiyette atacağım. Bu sene Türkiye Şampiyonasını yaptık kemponun. Pandemi sonrası müthiş bir katılım ile gerçekleşti…
Master Fikret Yiğit: Kempo için yaptığınız faaliyetlere gelmeden önce Muaythai’da 17 tane organizasyon yapıp tarih yazdınız. Muaythai’ya çok emeğiniz var, çok sporcu yetiştirdiniz, çok şampiyonaya sporcuları hazırladınız. Ben de bu şampiyonalarda bizzat kendi emeklerinizle, kendi öz sermayenizle bunları yaptığınızın şahitlerinden birisiyim. Muaythai konusunda neler söylemek istersiniz?
Halis Avşar: Biliyorsunuz, Muaythai’da 5. kademe teknik direktör ve milli sporcuyum. 12 yıl il temsilciliği yaptım, ta ki bu seçimlere kadar. 17 organizasyondan da daha fazlasını yaptık. Federasyondan uyarı alıyordum artık, “Biz bu kadar faaliyet yapmıyoruz, il temsilciliği bu kadar faaliyet yapıyor” diye. Biz fedakar bir şekilde çalışmalarımızı yapıyorduk. Çok net söylüyorum  bir federasyonda faaliyetlerin çok olması gerekiyor ki sporcular tecrübe elde etsinler. Ben bu maksat ile çalışıyordum. Tabi burada organizasyon yapma kabiliyeti farklı bir olay. Ben gerek kendi protolüm ile gerekse kendi güçlü ekibimle, gerek siyasi kurumlar ile olan irtibatımla, gerek belediyelerden aldığım destek ve özel ilişkilerimle bunları yürütüyordum. Biz buna hareket kaabiliyeti ve manevre alanımızın genişliği ile alçılayabilirim. Siz de bizzat bunlara şahit oluyordunuz çalışmalarımıza. Müthiş organizasyonlar yapıyorduk. 
Master Fikret Yiğit: Biz Organizasyonlara yetişemiyorduk o dönem. O kadar muaythai organizasyonu yapıyordunuz ki... Bu şampiyonalarda ben şunu görüyordum: kabiliyet pırıltısı olan gençleri tespit etmek için harika ortamlar. Milli takimda başarılı olacak gençlerin milli antrenörler tarafından “Bu çocuk ileride dünyada oynar” diyebilecekleri bir platform oluşturuyordu..
Halis Avşar: Sosyal medyada bana o kadar yazan var ki sporcu var ki bunların bir kısmı benim yaptığım organizasyonlara katılarak keşvedilmiş ve sonra başarılı olmuş gençleri içermekte. Diğer taraftanda neden şimdi faaliyetler senede bir iki defa oluyor hpocam diyerek bana serzenişte bulunan gençler. Biz gençlere umut olmak için bu yola çıktık. 
Bunun yanında yine beni birçok antrenör arkadaşlar arayarak faaliyetlerin azlığından dem vuruyorlar. 
Master Fikret Yiğit: Antrenörler bu konuda çok haklı bir genç senede bir maç yaparak nasıl tecrübe sahibi olacak ve dünyada göğsümüzü kabartacak başarılara ulaşabilecek bu na mümkün. Gençlerin öncelikle içerisindeki heyecan yenmeleri, korkuyu yönetmeleri bu sayede kontrolü maç yapma yetisi kazanmaları gerekiyor. Bunun yolu da çok maç deneyiminden geçiyor. Bu şartlarda yeni bir sporcu çıkacağına inanmıyorum…
Halis Avşar: Kontrolü olmak için çok deneyim kazanması gerekiyor sporcuların. Benim bu kadar organizasyon yapmamın sebeplerinden birisi de bu sebeptendir. Sizin de iştirak ettiğiniz büyük organizasyonlar icra ettik ne kadar zor, meşakkatli ve maliyetli işler. Ama sporcuların başarıya ulaşması için değer mi? Tabii değer biz bundan zevk alıyoruz.
Fikret hocam, sabahki antrenörler, beni arayan “Bizim sporcularımız ringi unuttu” diyorlar. Yani maç yapmayı unuttu çocuklar. Böyle başarıya ulaşmak mümkün değil.
Kulüplerdeki sporcular hep aynı kişilerle antrenman yapıyoruz, aynı kişilerle maç yapıyoruz diyorlar. Hep aynı kişilerle aynı model çalışmasını yapıyoruz diyorlar. Artık birbirimize alıştık ve birbirimizin yeteneklerini biliyoruz diyorlar. Organizasyonlarda bir şampiyonaya Mersinden sporcu gelir, Kars’tan gelir Karadenizden sporcu gelir birbirleri ile sosyalleşirler ve kaynaşırlar başarılı olanlar ortaya çıkar her sporcu ve antrenör kendi eksikliklerini görür bir dahaki turnuvaya hazırlıklı gelir. Yanı mukayese edebilmek için farklı eğitim metotları ile çalışmış sporcular kendilerini görürler. Yurt için yetmez, Balkanlardaki bir sporcu ile maç yaparsın fiziki gücünü teknik gücü görürsün. Böylelikle bilgi birikimi ile birlikte tecrübe artar. 
Şampiyonalar olmadığında ise sporcular spordan soğutuyor ve koparıyor. Her şampiyonada velilerimizin katılımı ile ortam farklılaşır. Seyircilerin katılımı ile atmosfer farklı olurdu. Şampiyona bitince sanki bir festival havasında halaylar çekilirdi... Gençlerin sosyalleşmesi için bu organizasyonlar şart…
 Ben tüm bu yaptıklarımı profesyonel bir ekibim ile gerçekleştirdim. Bu manada ben iyi bir orkestra şefi gibi yönetiyorum. Bu manada iyi bir yönetici, iyi bir liderim. Bütün ekipteki arkadaşların görüş ve önerileri benim için kıymetlidir. Arkadaşlarımız ile saygı ve sevgi ile hareket etmekteyiz. Kimseye ego dayatmıyorum, ayrıca tartışmaya girmiyordum. Resmiyette uygun, protokol kurallarına uygun, mevzuata uygun organizasyonlar yapıyoruz. Böyle olunca antrenörler memnun, sporcular memnun ve veliler memnun olunca bizden mutlusu yok.
Organizsyonlarda şampiyonalarda adrenalin yüksek olduğundan dolayı antrenörler ve sporcularda bir gerginlik olabiliyor. Az da olsa insan olduğumuzdan dolayı hakem hataları olabiliyor. Bu günlerde dünya kupasındaki hakemlerde bile hatalar olduğunu hepimiz gördük. Lakin kasten hiç kimseyi zor duruma sokmadım. Şunu da söylemeliyim ki bir kişiyi sevsem de, sevmesem de o spor tesislerine şahsi ihtiraslar asla girmemeli. Bunun yanında siyaset de işin içine girmemeli. Tabii ki belediyeler bizlere destek oluyorlar olacaklarda her görüşten siyasetçi ile eşit mesafedeyiz. Çünkü sporcularımız her görüşten olabilirler. Burada önemli olan şeyin mesafeleri ortadan kaldıran ve bu memleketin evlatlarının kardeş olduğu fikri sporun gücü ile bir araya geliyor diyebilirim.

Master Fikret Yiğit: Kempo Fedarasyon Başkanı olduktan sonra çalışmalarınız bu doğrultuda devam etti. Kempo Türkiye’de çok fazla bilinen bir spor dalı değil, çok amatörce yapılan bir spor dalıydı uzun zamandır... Siz, onu aldınız, amatör ligden 1. lige çıkarttınız. Bunun hikâyesini kısaca anlatır mısınız? 
Halis Avşar: Muay Thai’den organizasyonlarından gelen bir tecrübe var ve bu konuda yetişmiş bir kadromuz var. Kempo Federasyonu başkanı olduktan sonra bu güzel spor dalını vatanımıza kazandırmak için bir çaba ve gayret içine girdik. Burada şunu da söylemeliyim ki Muay Thai bizim göz bebeğimiz onun gelişimi için her zaman çalışmaya devam edeceğim. Muay Thai’den önce de Kick Boks vardı. Kick Boks da bizim için çok önemli. 
Fikret hocam, özellikle belirtin lütfen: Kempo, birçok federasyonlardan önce kurulmuştur. İlk olarak resmiyette 2002 yılında dernek statüsünde kuruldu. Şu andaki mevcut Türkiye Muaythai Federasyonu Başkanı Sayın Hasan Yıldız kurucular arasındadır. Hasan Yıldız’a da burada çok teşekkür ediyorum. Birçok branşa çok emeği vardır: Kick boksun gelişimine, Muaythai’ın gelişimine ve Kempo’nun gelişimine büyük katkıları var. Kendisi gerçekten müthiş bir adam, onun performansına hayranım. Bazen de sorarlar, “Öğretmenin kim?” diye, “Hasan Yıldız” derim. Çünkü o her yer de sporcuya destek olan bir adam.
Sağ olsun, Kempo Dünya Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonasında üç gün yanımdan ayrılmadı. Şampiyonamda, protokolümde bizleri destekledi. Hasan Yıldız, kempo’nun kurucularındandır. Lakin Muay Thai ve organizasyonu ve şirketleri olduğundan dolayı haliyle çok yoğundu. Bundan dolayı bana “Halis Başkanım, siz il temsilcisi olarak hem orayı idare edin, hem de seçimlerde kempoya katılın.” Diye bana tavsiyede bulundular. Bende büyüğümün bu tavsiyesini olumlu buldum ve 2018 Mayıs ayında Antalya’da seçimlerine katıldım. Bu seçimlerde başkan olarak seçildim ve halen 2. dönemdir,  aktif olarak Kempo’nun Başkanlığını yapıyorum. İlk icraatımız hemen seçilir seçilmez bir seminer düzenleyerek. Antrenörlerimizi ve hakemlerimizin eğitimi ile başladık. Bu işte en önemli konu antrenörlerimizin bilgili olması ve hakemlerimizin bilgili olması şarttır. Şunu açıkça itiraf etmeliyim ki bende o zamana kadar Kempo’nun dünyada bu kadar etkin olduğunu ve aynı zamanda birçok kategoride yarışmalarının yapıldığını bilmiyordum. Sporun içinde olduğum halde dikkatimi çekmemişti… İşin içine girdiğimizde bu işin ne kadar zengin olduğunu öğrendim. Şunu açık yüreklilikle söylemeliyim ki Türkiye de Kempo sporu başarıya ulaşacaktır. Çünkü genetik kodları bize çok uygun… Bilseydim Kempo’nun bu kadar geniş yelpazede kategorilerinsin olduğunu, emin olun, hep kempo yapardım. Çünkü kemponun içinde 12 branşa yakın bir katagori var. Yani çok müthiş branşları vardır; en light’ından tutun, en sertine kadar. Ayrıca taktikal geleneksel Kempo’ya kadar bölümleri var. Geleneksel Kempo’yu bilen kıymetli hocamız da var. Bu biizim için bir avantaj. Bu konuda kendisinden istifade edeceğiz.
Master Fikret Yiğit: Kempo’nun gelişim sürecinde federasyon olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?
Halis Avşar: Biz şu anda tüm izinlerimizi hep Muay Thai Federasyonu üzerinden yapıyoruz. Tek başımıza federasyon olduğumuzda, emin olun, ilk olimpiyat sporlarına olimpik olacak branşlardan bir tanesidir. Neden bekliyoruz derseniz? Bu bir süreç nasıl ben Kempo’yun önceden tanımıyor idiysem şimdi de birçok kişinin tanımaması normal. Şu anda da bir imza bekliyor. Bakanlığın önünde dosyamız. Sürekli de takip ediyorum. Ama ben hep söylüyorum, spor evrenseldir, kültürün bir parçasıdır. Dünyada gerçekten dini, dili, ırkı, bir sürü insanları birleştiren bir etkinliktir ve spor, dünya barışına katkı sağlayandır. Yaklaşık 2 ay önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’la, sizinle böyle oturduğumuz gibi röportajda, “Sayın Başkanım, bazı konuları biz siyasetle yapamıyoruz, fakat siz sporla bunu başarıyorsunuz. Bayrağımızı, ülkemizi tanımıyorlar; ama siz bunu sporla tanıtıyorsunuz, bayrağımızı dalgalandırıyorsunuz” dedi, bize çok teşekkür etti. Bu, beni çok etkilemişti. Biz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kempo Federasyonunu resmileştirdik Bakanlık nezdinde. 2. yılına girdi. Bakanlıkta bütçesini alıyor. Benim ilk mazbata verdiğim, atadığım ülke temsilcim Sayın Mehmet Dingenç, şu anda orada Federasyon Başkanı.
Master Fikret Yiğit: Kempo ile ilgili faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Halis Avşar: Biz etkinliklerimizi pandemiden etkilenmemize rağmen hiç ara vermeden yapıyoruz. Müsabakalarımızda sorun yok, maçlarımızda sorun yok, belgelerimizde sorun yok. Çok iyi ilerletiyoruz, çok müthiş de reklam yaptık. Devlet bize şuan 1 TL bile bütçe verdiği halde şampiyonaya 72 kişiyle katıldım. 42 sporcu, 8 tane antrenör, teknik direktör, teknik koordinatör, 2 tane güvenlik, bir sağlıkçı, Başkan yardımcıları, kafile başkanı, Disiplin Kurulu Başkanı, Organizasyon Kurulu Başkanı ve Basın Kurulu, bunlarla ilgili katılım tam kadro idi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na denk geldi, müthiş bir seremoni yaptık. Bu anlamlı günde tüylerimiz diken diken oldu. Vatını sevmek budur benim anlayışıma göre… Gençlerin yanındaysan geleceğine sahip çıkarsın. Yoksa sadece dilindeyse gerçek vatan sevgisi bu değildir. 
Yine Türkiye’de, Antalya’da geçen yıl bir Dünya Şampiyonası yaptık. Yine 21 Ekimde yapmıştık, 21-25. Sonrasında Tunus’ta, 2022 Mayısta Dünya Şampiyonasına gittik, tekrar Antalya’da bu yıl Avrupa Şampiyonasını yaptık. 25 Nisanda 2023’te, Portekiz’de Dünya Şampiyonamız var. Kempoda bütçemiz olmadığı halde bu kadar kalabalıkla katılıyoruz.  Dediğim gibi, bunu da yine kendi iş insanlarımız, kendi yöneticilerimiz, güçlü ekibimizle, sponsorlarla yürütüyoruz. 32 altın madalya, 37 gümüş madalya, toplamında… Düzeltiyorum. 60 bronz madalya.
Master Fikret Yiğit: Anladığım kadarıyla biryandan da Anadolu da teşkilatlanma da devam ediyor, değil mi? 
Halis Avşar: Evet, çok iyi gidiyor. Faaliyet olunca her ilden bizi arayıp katılım göstermek istiyorlar. Bizde bu konuda ayakları yere sağlam basarak yola devam etmek istiyoruz. İnşallah, bunu daha iyi yerlere getirmek için çalışıyoruz. Temsilcilerimizi seçerken kriterlerimiz var. Profesyonel olmaları gerekiyor işi bilin vizyonu olan yöneticiler olması gerekiyor. 
Şampiyonalarda sporcularımız da çok elit, çok kaliteli. Kılık Kıyafet Yönetmeliğimize uyuyorlar. Bu manada da bizi gören eğitmenler ve sporcular herkes öğrendi kempo’nun ciddiyetini… Bunu görenler tabi haliyle gelmek istiyorlar. Kapımız amatör ve profosyonel tüm spor severlere açık buradan açık yüreklilikle söylemek isterim. 
Master Fikret Yiğit: Bundan sonraki hedefiniz nedir? 
Halis Avşar: Bundan sonraki hedefim, Kempo’yu tek başına federe edip sonra mücadele edeceğim. İKF’nin de Avrupa’da Asbaşkanı ve yöneticisiyim. İKF,  dünyada gerçekten büyük bir federasyon, IFMA ve WAKO gibi. Bizde kempo bazen karate diye kullanılıyor; ama karateyle hiç alâkamız yok, hiçbir şekilde karateyle alâkamız yok. Master Fikret Yiğit: Hocam, spora ve sporcuya verdiğiniz destekten dolayı size minnettarız. Çok çok teşekkür ederiz.
Halis Avşar: Şu anda Türkiye’nin en büyük polis okulundayız ve öğretmen emniyet müdürlerinin ofisinde sizinle röportaj yapıyoruz. Arkada da silah sesleri, atış sesleri geliyor, alt katta da çocuklarımız eğitim görüyor. Sizin dersiniz bitti, röportaja geçtik, diğer hocalar çalışıyor.  Benim için önce Vatan önce gençler. Ben ne kadar sporcuya dokunabilirsem ülkem adına o kadar faydalı bir birey olurum. Tüm spor dalları ve branşları bizim için önemli. Tüm spor dallarında çalışanlar bu topraklarda yetişen insanlar ve yine gençlerimize hizmet ediyorlar. Bu manada hepsi kıymetli…
Ben buradan Hankando spor Magazin dergisine teşekkür ederim Kempo Federasyonu ile ilgili çalışmalarımızı objektif olarak anlatma imanı bulduk. Buradan şunu söylemek istiyorum yıllar önce Kick Boks federayonu yok iken bizden önceki hocalarımız bu iş için çok mücadele verdiler ve başardılar. Ha keza Muay Thai içinde aynı şeyeler yaşandı biz hep içindeydik. Hocalarımız ne zorluklar yaşadılar. Şimde Kempo için mücadele veriyoruz. Her bir spor dalı bir uyuşturucu ile mücadele yeridir. Her spor dalı terörle mücadele yeridir. Gençlerimizin yarınlara umutla bakabilmesi ve sosyalleşmesi için ihtiyaçtır. Kempo dünya ile entegre, meşru ve maruf bir spor dalıdır. Okuyucularımızı şampiyonalarımıza davet etmek istiyorum. Gelin tanışalım gelin gençlerimize sporu sevdirerek yarınlara güvenli adımlar atalım…