Trump, Gazze’yi modern bir lüks bölgeye dönüştürme niyetinde olduğunu öne sürerken, burada yaşayan Filistinlilerin sistematik olarak “temizleneceği” iddiasını dile getirdi. Ayrıca, Ürdün ve Mısır’a yönelik talimatlarla iki milyon yerinden edilmiş Gazzeli nüfusun bu plana dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Bu açıklamalar, Trump yönetiminin geleneksel “dürüst arabulucu” imajının yerini, aşırı sağ söylem ve radikal politikaların almasıyla sarsıcı bir dönüşümü işaret ediyor. Eleştirmenler, bu radikal planların hem ABD’nin içindeki demokratik krizlere hem de Orta Doğu’daki istikrarsızlığa yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Trump’ın açıklamaları, bölgedeki tarihsel travmalarla çelişirken, Arap ve Müslüman dünyasında sert tepkilere neden oluyor. Yeni emperyal vizyonun, uzun süredir devam eden adaletsizlikleri derinleştirebileceği ve bölgesel dengeleri sarsabileceği öngörülüyor.