Taekwondo Güney Kore menşei bir spor. Kore kültürünün önemli bir parçası olan Taekwondo, hem geleneksel bir spor hem de bir dövüş sanatı olarak Kore'nin zengin mirasını yansıtır. Taekwondo, fiziksel yetenekleri geliştirme, disiplin kazandırma ve özgüveni artırma gibi pek çok faydasıyla dünya çapında popülerlik kazanmıştır. Taekwondo kelimesi, Korece Tae, Kwon ve Do kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur.
TAEKWONDO SAĞLIKLI BİR YAŞAM BİÇİMİ Hamza Onur Korkmaz / TAEKWONDO ANTRENÖRÜ
Fikret Yiğit: Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Hamza Onur Korkmaz: Bu güzel davetiniz için öncelikle teşekkür ederim Fikret hocam. Ben Hamza Onur Korkmaz. 1996 İstanbul doğumluyum. Yaklaşık 20 senedir taekwondo branşıyla uğraşıyorum. Şuan da çalışmalarıma hem antrenör hem de sporcu olarak devam ediyorum. Aynı zamanda da aktif milli sporcuyum. Yıldız Teknik Üniversitesi mühendislik mezunuyum.
Fikret Yiğit: Uzun zamandır Taekwondo yapıyorsun, taekwondoya emek verdin. İlk olarak kiminle beraber başladın taekwondoya? Hamza
Onur Korkmaz: Taekwondoya 2004 yılında Galip Ziya Yalçınkaya ile beraber başladım. Hala aktif olarak onun salonunda antrenörlük yapmaktayım. Sporcu olarak Kâğıthane Vardar Spor Kulübünde Uğur Vardar ile beraber İşitme Engelliler Federasyonunda müsabakalara çıkmaktayım.
Fikret Yiğit: Spora neden Taekwondo sanatı ile başladınız?
Hamza Onur Korkmaz: Bir spora başlarken öncelikle salonun eve yakınlığına daha çok bakıyoruz. Ben de küçükken arkadaşım vesilesiyle bizim evin yakınında bulunan spor salonuna izlemeye gittiğimde hoşuma gitti. 2004 yılında başladıktan sonra da, çeşitli toplu sporları yaptım. Basketbol, voleybol ve futbol ile ilgilendim. Hepsinin okul takımlarına da girdim, resmi maçlara çıktım. Taekwondonun daha eğlenceli olduğunu düşündüğüm için taekwondo branşında kalmaya karar verdim ve diğer sporlara biraz daha az zaman ayırmaya başladım.
Fikret Yiğit: Bu sefer Taekwondo da aynı zamanda profesyonelleşmiş oldun. Bu seviyeler gelmeyi bekliyor muydun?
Hamza Onur Korkmaz: Evet, biraz hayat ona çekti beni. Ben ilk başladığımda bu kadar başarılı olacağımı tahmin etmiyordum. Benim durumum da inanıyorum ki birçok gence ilham olacak. Gençlerimizde özgüven eksikliği var. Siz sadece çalışın gerisi gelir. Çalışmanın sonunda başarı gelir. Ayrıca Taekwondo sayesinde birçok sosyal çevrem oldu dostlarım oldu. Bu dostlarım sayesinde de başarılarımı devamlı hale getirdim.
Fikret Yiğit: Taekwondo’ya başlayınca büyük bir camianın içerisinde buldun kendini, değil mi, bir sürü arkadaşların oldu, dostların oldu. Yani spor aynı zamanda senin sosyalleşmen de çok büyük bir etkisi oldu. Gençlere bu konuda neler söylemek istersin.
Hamza Onur Korkmaz: Evet, kesinlikle. Spor hem sağlıklı yaşama çok etkisi oldu hem de dediğiniz gibi sosyal yaşamda doğal olarak bir çevrem oluşmuş oldu. Ve bu çevreyle devam ettiğim için ve spor paydasında birleştiğimiz için daha güzel ilişkiler, daha sağlıklı ilişkiler kurmuş olduk. Çevremdeki arkadaşlarımla beraber spor yapmaya başladık. Bu çevre ile beraber sabah koşulara gidiyoruz, akşamları oturup spor hakkında konuşabiliyoruz. Antrenman sonrasında oturup çay içtiğimizde yine kötü alışkanlıklar üstüne konuşmak yerine daha güzel, sağlıklı şeylerden konuşabiliyoruz. Sağlıklı yiyecekler yiyebiliyoruz, toplu arkadaş ortamımızın payda sporu olduğu için. Bu yönde çok katkısı oldu bana sporun.
Fikret Yiğit: Bir de Taekwondo ile ilgili biraz bahsedecek olursak, taekwondo köken itibari ile menşei itibari ile Kore. Taekwondo da Kore esintilerin bahseder misiniz?
Hamza Onur Korkmaz: Bir Güney Kore menşei bir spor taekwondo. Kore kültürünün önemli bir parçası olan Taekwondo, hem geleneksel bir spor hem de bir dövüş sanatı olarak Kore'nin zengin mirasını yansıtır. Taekwondo, fiziksel yetenekleri geliştirme, disiplin kazandırma ve özgüveni artırma gibi pek çok faydasıyla dünya çapında popülerlik kazanmıştır. Taekwondo kelimesi, Korece Tae, Kwon ve Do kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Tae, "tekme" veya "ayakla yapılan vuruş"; kwon, "yumruk" veya "elle yapılan vuruş"; do ise, "iyilik, doğruluk, fazilete giden yol" anlamına gelmektedir. Kelime anlamı olarak da el ve ayak ile yapılan bir felsefe. Do zaten felsefesini simgeliyor. Güney Kore’de tamamen savaş sanatından evrimleşerek bu şekilde günümüze kadar gelmiş, şuanda da olimpik sıkletlerle, olimpik branş olmasına katkı sağlayacak şekilde evrimleşip son halini almıştır. Şuan da daha çok gösteri sporu olarak biliniyor taekwondo. Daha çok görselliğe önem veriliyor, bunun sebebi de tamamen olimpik bir branş olması için yapılmış bir dönüşüm. Ama aslında yine savaş sanatından çıkan bir spor. Taekwondo 'nun temel prensipleri arasında disiplin, öz kontrol, saygı ve özgüven yer alır. Bu prensipler, öğrencilere sadece fiziksel becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda karakterlerini de güçlendirmeleri için rehberlik eder.
Fikret Yiğit: Taekwondo sanatının ilk çıkışı ile şuanda geldiği nokta itibari ile biraz farklılıklar var. Bu durumdan bahseder misiniz?
Hamza Onur Korkmaz: İlk çıkışta bir savaş sanatı olarak başladığını söyleyebiliriz. Kore'nin bağımsızlığından sonra, Koreli dövüş sanatları ustaları, geleneksel teknikleri modernleştirerek daha sistemli bir disiplin haline getirmeye başladılar. Bu süreçte, Taekwondo 'nun temel prensipleri ve teknikleri oluşturuldu. 1965 yılında Kore Taekwondo Birliği kuruldu ve Taekwondo ismi resmiyet kazandı.
Fikret Yiğit: Günümüzde insan sağlığı, beden sağlığı daha önemli olduğundan dolayı biraz daha müsabık yetiştirmek üzerine ağırlıklı değil mi?
Hamza Onur Korkmaz: Kesinlikle. Müsabık yetiştiriyoruz; ama do prensibinde olan hayat boyu devam etmesi gereken bir şey olduğu için de minimum sakatlık olması açısından müsabakalarda çeşitli koruyucu ekipman kullanıyoruz ki, sporcular müsabakadan sonra hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam edip, bu sporu hayatlarının sonuna kadar sürdürebilsinler.
Fikret Yiğit: Sosyal yaşamın içerisinde meslek sahibi avukat, doktor ve sizin gibi mühendislerin zihinlerini boşaltacak bir spor değil mi bu konuda neler söylemek istersiniz?
Hamza Onur Korkmaz: Herkes bir sporu hayatına adapte etmek ve sürdürülebilir olması için gayret etmelidir. Burada spor mesleğine ve sosyal hayatına uyumlu olması çok önem arz ediyor. Spor sakatlıkları kalıcı izler bırakabiliyor, hayatını etkiliyor. Yaptığı sporun sürdürülebilirliğini çok büyük sekteye uğratıyor. Aslında taekwondoda da sakatlık yok değil. Ama bunları minimum seviyede tutmak için çeşitli koruyucu ekipmanlar kullanıyoruz. Dediğim gibi yani hayat boyu yapmanız gerekiyor. Benim kendi hocam Galip Ziya Yalçınkaya da yarım asırdan fazla bu sporun içinde ve hala devam etmekte antrenör olarak. Pandemi dönemine kadar da aktif sporculuğu da devam ediyordu. Profesyonel olunca haliyle sakatlıklar da yaşıyoruz. pumse dediğimiz bir alanımızda var. Yüze ve kafaya darbe almıyorsun. Bu senepten ötürü sağlıklı bir yaşam için her yaştan kişinin rahatlıkla yapabileceği bir alan diyebilirim.
Fikret Yiğit: Galip hocamızın taekwondo ile ilgili güzel bir kitabını getirdiniz teşekkür ederiz. Taekwondo hakkında güzel bir eser.
Hamza Onur Korkmaz: Galip Hocamız bu işin duayeni. Hani bir söz vardır bu işin kitabını yazmış diye Galip hocam da taekwondonun kitabını yazmış gerçekten. Değerli bir eser. Zaten taekwondonun yayılmasında da büyük emeği vardır. Kitapta taekwondo çok detaylı olarak ele alınıyor. Ayrıca “do” kısmına da çok detaylı olarak değiniliyor. Doğu sporlarında olduğu gibi, taekwondoda da saygı, sevgi, nezaket, hoşgörü bunlar hayatta da önemli olan prensiplerdir. Bu taekwondoda da böyledir. Karşınızdaki rakibinize olan tutumunuz saygılı olmalıdır. Dövüş için tatamiye çıkmış olsanız da maç bitiminde saygı ve sevgiyi kaybetmeden tatamiden çıkmalısınız.
Fikret Yiğit: Esasında bu taekwondo yapanlar için bir el kitabı gibi bir şey gibi değil mi?
Hamza Onur Korkmaz: Kesinlikle.
Fikret Yiğit: Pumseler detaylı olarak gösteriliyor. Yeni başlayanlar için bir anlamı olmayabilir lakin öğrenciler için bir kılavuz niteliğinde.
Hamza Onur Korkmaz: Evet, ince detayları bile yazmış. Taekwondo Pumse içerikli bir kitap ayrıca Taekwondo ve Yaşam gibi diyebileceğimiz daha eskilerde basılmış sarı bir kitabı da var. Bu eseri de hocamızdan dinlemeliyiz.
Fikret Yiğit: Çok memnun olurum. Ziyaret etmek isterim. Kendi ağzından dinleriz. Bir de şunu söyleyeyim, taekwondo da birçok başarılarınız var. Elde etmiş olduğunuz başarılardan bahseder misiniz?
Hamza Onur Korkmaz: Dediğim gibi 2004 yılından beri taekwondo yapıyorum. Aktif olarak da devam ediyorum. Ama 2019, 2020 yılından sonra böyle pandemi önceleri ben Türkiye İşitme Engelliler Federasyonunda yarışmalara girmeye başladım. Ondan sonra da İşitme Engelliler Federasyonunda Türkiye derecelerim, Türkiye şampiyonluklarım mevcut. Aynı zamanda 2021 yılında İran Tahran’da yapılan dünya şampiyonasında erkekler kategorisinde takım halinde ikinci olduk. Şu anda hala aktif olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Fikret Yiğit: Eğitimlere devam ediyorsun, öğrenciler de yetiştiriyorsun şuan değil mi?
Hamza Onur Korkmaz: Evet, öğrenci yetiştirmeye de devam ediyorum. Kendi bulunduğum salonda, Galip hocamın yanında asistanlık yaparaktan devam ederken başka salonlarda da antrenör olarak çalışmalarıma devam ediyorum. Ayrıca kendi özel ders verdiğim öğrencilerim de mevcut, dışarıda herhangi bir sporu sadece sağlık için yapan öğrencilerim de mevcut.
Fikret Yiğit: Bu taekwondonun ayaklara vermiş olduğu biraz ehemmiyetten ve antrenman metotlarından kaynaklı biraz değil mi?
Hamza Onur Korkmaz: Kesinlikle. Taekwondo da biz daha çok tekmeler üzerine odaklanıyoruz. Müsabakalarda da yumruk sadece göğüs hizasına atılırken, tekmeler vücudun bel üstünde her yerine atılabilirsiniz boyun kısmı haricinde ekipmanla kapanmış her yere tekme atma şansınız var. Bu yüzden de çalışırken daha çok yukarı bölgelere çalışıyoruz ki, yüksek puan alabilelim. Bu da taekwondonun hem zor olmasına sebep oluyor, hem de göze daha hoş gelen bir spor olmasını sağlıyor. Bundan kaynaklı da üst tekmeleri teşvik etmek amacıyla puanları daha yüksek, tam vücut kısmına vurduğumuz, ortaya vurduğumuz tekmelerse daha az puan alıyor.
Fikret Yiğit: Bu da tabi ki görselliğe, efektif olmasına çok önem verildiği için.
Hamza Onur Korkmaz: Tabi kesinlikle. Şunu da söylemeliyim kask ve koruyucu ekipman ile güvenli bir spor yapmaktayız. Sokak tamamen farklı bir yer. Sokak tarzı sporculuğa tamamen ters düşen bir metot. Bu yüzden daha çok ringe göre gelişmiş bir spor taekwondo. Bunun da altında olimpik spor olma amacı yatıyor. Çünkü sokakta insanı etkisiz hale getireceğim diye öldürebilirsiniz, sakat bırakabilirsiniz. Biz ne kadarda mücadele sanatları ile uğraşıyor olsakta spor için biz bunları yapmaktayız.
Fikret Yiğit: Yıldız Teknik Üniversitesinde iki üç yıl beraber antrenman yaptım. Benim için kıymetli bir sporcusunuz. Her zaman için sizden istifade ettik, aynı zamanda öğrencilerimizle beraber. Bundan dolayı ben de sana teşekkür ederim. Ayağına, eline, koluna sağlık diyorum.
Hamza Onur Korkmaz: Taekwondo ile ilgili bir katkım oldu ise ne mutlu bana. Sizin sayenizde üç yıl Hankando eğitimi alarak bende sokak dövüşleri hakkında sokak hakkında önemli bir deneyim kazanmış oldum. Daha doğrusu sokağı tanımış oldum. Evet, çok değerli bilgiler verdiniz bana. Bende size teşekkür ederim.
Fikret Yiğit: Yakın zamanda Kore’ye gittiniz bu konuyu anlatır mısınız?
Hamza Onur Korkmaz: Evet. Bu yaz uluslararası antrenörlük semineri için Güney Kore’ye taekwondonun merkezi olan Kukkiwon’a gitme şansı buldum. Orada Koreli eğitmenlerden taekwondonun her alanıyla ilgili eğitimler aldım. Bu eğitimler temel olarak müsabaka , pumse, kırış ve kendini koruma olarak sınıflandırılabilir. Eğitim de bir çok ülkeden antrenörlerle tanışma ve çalışma fırsatım oldu. Sporun birleştiriciliğini ve kardeşliğini orda tekrardan görmüş ve yaşamış oldum.
Fikret Yiğit: Son olarak gençlere ne söylemek istersiniz.
Hamza Onur Korkmaz: Başta dediğimiz gibi hayat boyu devam edebilecekleri bir spor, seven kişinin gerçekten içinden kopamayacağı bir spor. Şimdi burada gençlere yönelik değil de ben önce şöyle başlamak istiyorum. Her yaş kategorisinde aslında başlayabilirsiniz taekwondoya. Ben elli yaşına geldim, taekwondo yapabilir miyim. Sağlık için yapabilirsiniz belki evet, müsabık olarak devam edemeyebilirsiniz ama spor olarak, sağlıklı yaşam için her yaşta bir bireyin başlayabileceği, gerçekten içine girip kendini geliştirebileceği bir spor-ki taekwondo esnekliğe de çok önem verdiği için sizin hayat standartlarınızı da çok yukarı çekebilecek bir spor aynı zamanda. Gençler için de çok güzel ortamlara gittiğinizde satabileceğiniz hareketleri olan bir spor aslında. Bu üniversite yıllarında beraber aslında defalarca deneyimledik hocam bunu da, ve bir sporda gerçekte kendilerine sağlıklı yaşam dışında da bir şeyler katmalarını istiyorlarsa hayat standartlarına her alanda geliştirmek istiyorlarsa kesinlikle taekwondo yapmalarını tavsiye ediyorum. Bunun sebebi de doğu prensibi, gerçekten sporun içinde olan var ve bunu hayatınıza kattığınızda sizin de hayat standartlarınız otomatikman üst seviyeye çıkıyor yavaş yavaş. Ve bunu fark ediyorsunuz. Bu yönüyle diğer bokstur, kick bokstur bu tür sporlardan ayrılıyor aslında taekwondo. Bu yüzden hani onların yerine bunu tavsiye ederim.
Fikret Yiğit: Çok kıymetli bilgiler verdiniz, çok teşekkür ederiz.
Hamza Onur Korkmaz: Ben teşekkür ederim.