Filipinler İstanbul Başkonsolosu Arvin De LEON
İlk olarak, ekselansları, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
ADL: Beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Yaklaşık 30 yıldır diplomat olarak görev yapıyorum. İki sene kadar önce İstanbul’a, buradaki konsolosluğu açmaya geldim. Filipinlerin İstanbul’a atadığı ilk başkonsolosum.
Filipin Dövüş Sanatları ülkeniz için ne anlam ifade ediyor?
ADL: Filipin Dövüş Sanatları, ülkemin kültürünün oldukça güzel bir örneğidir. Yakın bir zamanda popüler oldu, diplomatlar olarak tanıtılması da görevlerimizden biri çünkü ülkemizi tanıtan önemli bir örnek. Filipin Dövüş Sanatları ülkemizde 14. yüzyıla kadar geri gidiyor ve günümüze kadar geliştirilerek günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir.
Filipinler hükümeti Filipin Dövüş Sanatlarının tanıtılmasına yardımcı oluyor mu?
ADL: Evet, kesinlikle. Arnis 2006 yılında milli sporumuz olarak kabul edildi. Arnis aynı zamanda milli müsabakalarımıza da branş olarak eklendi. 70’lerin başından beri liselerde en az bir yıl öğretilmesi şartı koşuldu. Ben mesela lisede Arnis De Mano öğrendiğimi hatırlıyorum. Onun haricinde, polisimiz ve askerimiz için de öğrenilmesi şart olan bir spor bu yüzden Filipin Dövüş Sanatlarından en az birini bilmeleri gerekiyor.
Filipinler ve Türkiye arasındaki kültürel ilişkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
ADL: Aramızdaki mesafeye ve tarihsel farklılıklara rağmen birçok ortak noktamız var. Çünkü iki ülke de farklı kültürlerin bir araya geldiği bir sentez gibi. Filipinler birçok millet tarafından sömürgeleştirilmeye çalışıldı. İlk başta İspanyollar, sonra Amerikalılar, sonra da Japonlar geldiler ama İspanyollar gelmeden çok öncesinde de Çinlilerle, Endonezyalılarla ve Malezyalılarla ticaret halindeydik. Dolayısıyla tüm bu kültürler bir araya gelip Filipin kültürünü şekillendirdi. Türk kültürü de bu şekilde, birçok diğer kültürden etkilenmiş halde. Bence bu, iki kültür arasında karşılıklı anlayışa yol açan bir köprü vazifesi görüyor.
Günümüzde giderek artan kendini koruma ihtiyacı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Filipin Dövüş Sanatlarının bu konudaki vizyonu nedir? Nasıl etkiler?
ADL: Kendini koruyabilme gerçekten sahip olunması gereken önemli bir beceri. Herkes için! Özellikle de günümüzde, çünkü sokakta ne ile karşılaşacağınızı bilemiyorsunuz. Tabi burada savunma sanatlarından bahsediyorum, saldırmaktan değil. Filipin Dövüş Sanatları da savaş sanatlarından birisidir; amacı savunmadır, öldürmek değildir. Güzel tarafı da kendinizi savunmak için günlük sıradan eşyaları kullanabilmenizi sağlamasıdır. Dolayısıyla Filipin Dövüş Sanatları sayesinde sıradan nesnelerle kendinizi korumayı öğrenirsiniz. Daha önce de dediğim gibi, nereye giderseniz gidin, kendinizi koruyabilme oldukça önemli bir beceridir ve her zaman karşılık verebilmek için doğru şekilde donanımlı olmanız gerekmektedir.
Dünya genelinde Filipin Dövüş Sanatlarının yerini nasıl görüyorsunuz?
ADL: Bence dünyada kendine ciddi bir yer edindi. Öncelikle, Amerika’da oldukça popüler. Hatta Amerikan ordusu, Rus ve Hint orduları tarafından eğitimlere eklenmiş durumda. Hollywood filmlerinde de artık yer almaktadır. Örnek olarak, hatırlayacak olursanız Kali, Bourne filmlerinin birinde sergilenmişti. Duyduğuma göre İsrail ordusu da eğitim programına yakın zamanda eklemiş. Bu yüzden, dünyada kendine iyi bir yer edindiğini düşünüyorum ama daha yaygın ve popüler olması için yapılması gereken daha çok şey var. Bu sayede diğer halklar ve ülkeler de Filipin Dövüş Sanatlarından haberdar olabilir.
Son olarak, Türkiye ve başka yerlerde Filipin Dövüş Sanatlarıyla uğraşanlara tavsiyeniz var mı?
ADL: Bence, herhangi bir dili ya da sanatı öğrenmeye çalışan kişi, onun ortaya çıktığı ülkeyi ziyaret etmeli. İlk olarak, Filipin Dövüş Sanatlarıyla uğraşan herkese devam etmelerini tavsiye ediyorum ve eğer imkânınız varsa Filipinlerden birini davet edin, hatta siz kendiniz gidin. Nerede başladığını görün, oradaki insanlarla konuşun. Bu sadece sanatın kendisi için değil, kültürü anlamak için de oldukça önemli. Bu sayede Filipin Dövüş Sanatlarının günümüzde neden bu kadar değerli olduğunu anlayabilirsiniz.
Sayın başkonsolos, davetimizi kabul ettiğiniz ve buraya teşrif ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Sizi böyle bir etkinlikte tekrar görmeyi çok isteriz.
ADL: Ben teşekkür ederim. Ben herkesi Filipin Dövüş Sanatlarını denemeye ve yapmaya davet ediyorum. Türklerin Filipin Dövüş Sanatlarını öğrendiğini hatta öğrettiğini görmekten çok memnunum. Değişik bir dövüş sanatı deneyimlemek isterseniz Filipin Dövüş Sanatlarını denemenizi tavsiye ederim.