Systema Fighting İZVOR

Systema stilinden bahseder misiniz?
Sistema kelimesinin herkes için farklı bir tanımı vardır. Bizim için ise Sistema prensip sistemidir. Bu prensipler birbirini tamamlıyor ve birbirini tamamlarken bu prensipler Sistema’yı oluşturuyorlar. Bu prensipler insanlık tarihinden beri var ve biz de o prensipleri toplayıp kullanıyoruz. 2007 yılında biz kendi sistemimizi İZVOR’u kurduk. Bu prensipleri kullanarak her dövüş sistemindeki teknikleri uygulayabiliyoruz. Güreş, Boks, Muaythai gibi...
Systema, Kung Fu sanatından mı geliyor?
Bizim İZVOR sistemimiz Kung Fu’dan gelmiyor, ancak çok fazla ortak noktamız var. Bizim kontrol tekniğimiz Wing Chun’daki “Chi-Sao” tekniğine benizyor. Yavaşlama tekniklerimiz Taichi Chuen’e benziyor. Vuruş tekniklerimiz ise Kung Fu’daki “Labirint”, “Bagua’nın hareket etme teknikleri”ne benziyor. Ama biz Kung Fu’cu değiliz. Rusların da Çinlilerin de 2 ayak ve 2 eli var; yani hepimiz insanız... O yüzden tekniklerimiz benzer. Sadece bizim mentalitemiz onlarınkinden farklı.

Systema stilini nasıl öğrendiniz? 
İlk önce ben Doğu stilleriyle çalışıyordum, daha sonra ise Tanrı bana yardımcı oldu ve bana doğru insanları gönderdi; onların sayesinde ben bugünkü stili keşfedebildim. Basitten zora doğru çalışıyorduk, çok fazla eğitmen vardı, ama bu eğitmenlerden bazıları ruh eşimlerdi adeta. Şu anda onlardan biri maalesef hayatta değil, ama onun bana verdiği öğütleri ben hala kullanıyorum.
Diğer dövüş sanatlarından farkı nedir?
Her savaş sanatının kendine özgü kuralları, yasakları ve kendi stili vardır. İZVOR’da ise stil yoktur. İnsan kendi kendini eğitiyor ve kendi özelliğini ortaya çıkarıyor. Mesala Ju Jitsu’da insanlar sadece güreşiyor. Biz ise hem güreşiyoruz hem vuruyoruz hem de silahla çalışabiliyoruz; çoklu rakiplere karşı çalışabiliyoruz vs... Bizim sistemde herhangi bir kısıtlama yok, yani limit yok, herhangi bir stili yok, her şey yapabiliyoruz. En önemli prensibimiz değişkenlik, yenilenme ve çeşitlilik. İşte bu sebeple biz diğer savaş sanatlarından farklıyız. Bizim amacımız kazanmak değil, sakin ve rahat yaşamak. Görevimiz birini yenmek değil, bizim görevimiz sadece yaşamamızı uygun ve rahat kılmaktır. Bizi herhangi bir dövüş sanatından farklı kılan şey de tam olarak budur.