Rusya'nın Değişen Ticaret Dengesi ve Küresel Etkileri

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin üzerinden üç yıl geçti ve bu süreçte Moskova'nın küresel ticaret haritası köklü bir değişime uğradı. Batı'nın uyguladığı yaptırımlar, Avrupa ile ticaretin azalmasına neden olurken, Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkeler Rusya'nın yeni ekonomik ortakları haline geldi.

Avrupa'dan Asya'ya Kayış

Ekonomik Kompleksite Gözlemevi'nin (OEC) verilerine göre, 2021'de Rusya'nın ihracatının neredeyse yarısı Avrupa'ya yapılıyordu. Ancak, 2023 yılına gelindiğinde bu tablo tamamen değişti. Moskova'nın toplam ihracatının neredeyse yarısı artık Çin ve Hindistan’a yönelmiş durumda. Hindistan’ın Rusya’dan yaptığı ithalat oranı yüzde 33’e ulaşırken, Çin’in payı yüzde 17'leri buldu.

Bu değişim yalnızca ihracatla sınırlı değil. Rusya’nın ithalatında da benzer bir dönüşüm yaşanıyor. Avrupa’dan ithal edilen malların oranı yüzde 50’den yüzde 15’e düşerken, Çin ve Türkiye gibi ülkelerden gelen ürünlerin payı giderek arttı. 2023 itibarıyla, Çin Rusya’nın ithalatının yüzde 50’sinden fazlasını sağlıyor.

Türkiye ve Diğer Aktörler

Türkiye de Rusya’nın yeni ticari ortakları arasında öne çıkıyor. 2021’de yüzde 4,2 olan Türkiye’nin Rusya’ya ihracat oranı 2023’te yüzde 7,9’a yükseldi. Özellikle enerji, inşaat ve sanayi ekipmanları gibi alanlarda Türkiye’nin Rusya ile iş birliği dikkat çekiyor.

Ayrıca, Kazakistan ve Macaristan gibi Kremlin yanlısı ülkeler de Rusya ile olan ticaretlerini istikrarlı bir şekilde artırdı. Avrupa ülkeleri

Rusya ve Çin: Yeni Bir Bağımlılık mı?

Rusya’nın Çin ile olan ekonomik ilişkisi, sadece ticari değil, aynı zamanda jeopolitik açıdan da büyük önem taşıyor. Çin’in Rusya’ya sağladığı yüksek teknolojili mallar ve sanayi ürünleri, Moskova’nın Batı yaptırımları karşısında nefes almasını sağlıyor. Ancak uzmanlara göre, bu durum Rusya’yı giderek Pekin’in etkisi altına sokuyor.

Washington’daki Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden ekonomist Elina Ribakova, “Rusya artık Çin’in vasalı haline geldi” değerlendirmesinde bulunuyor. Çin’in, Rusya’nın dış ticaretindeki ağırlığı arttıkça, Pekin yönetiminin Moskova üzerinde daha fazla nüfuz kazandığı vurgulanıyor.

Çok Kutuplu Yeni Dünya Düzeni

Bayraktar AKINCI, 'Murad 100-A AESA' Radarı ile İlk Test Uçuşunu Başarıyla Tamamladı Bayraktar AKINCI, 'Murad 100-A AESA' Radarı ile İlk Test Uçuşunu Başarıyla Tamamladı

Rusya’nın ticaret ortaklarındaki değişim, küresel ekonominin çok kutuplu bir yapıya evrildiğinin de bir göstergesi. Moskova yönetimi, Batı’nın ekonomik baskısını aşmak için farklı bölgelerle iş birliğini artırıyor. Ancak, yeni ticaret ortaklarına olan bağımlılığı, Rusya’nın ekonomik kırılganlığını da artırıyor.

Bruegel düşünce kuruluşundan Zsolt Darvas’a göre, Rusya bu yeni ticaret düzeninde “hayatta kalabilir”, ancak artık “eskisi gibi kaliteli ürünler” alamıyor. Bu da uzun vadede ekonomik verimliliği düşürebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Rusya’nın Ukrayna savaşı sonrası ekonomik yönelimi, sadece Moskova’nın değil, küresel ticaret dengelerinin de değiştiğini gösteriyor. Çin ve Hindistan gibi ülkeler ekonomik güçlerini artırırken, Avrupa’nın enerji ve ticaret politikaları da yeni yönelimlere adapte olmak zorunda kalıyor. Ancak, Rusya’nın bu süreçte nasıl bir ekonomik istikrar yakalayacağı ve bağımlılık ilişkilerinin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki yılların en önemli sorularından biri olmaya devam edecek.