Genel

İsrail'i zaptedemeyen ABD, Türkiye'den İran'ı sakinleştirmesi için arabuluculuk baskısı yapıyor

Reuters’ın haberine göre ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, İstanbul’da gazetecilerle yaptığı toplantıda şöyle demiş:

“İran’la ilişkisi olan tüm müttefiklerimizden, İran’ı gerilimi azaltması konusunda ikna etmelerini istiyoruz ve bu ülkelerin arasında Türkiye’de bulunuyor”

ABD makamları Nisan ayında da aynısını yapmışlardı. 

İsrail’in Şam’da bulunan ve uluslararası hukuka göre o ülkeye ait sayılan İran konsolosluğunu vurmasının akabinde, CİA Başkanı William Burns, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı aramış ve kendisinden Türkiye adına İran-İsrail geriliminde arabulucu olmasını istemişti. 

Esasen saldıran taraf olduğu için İsrail üzerinde baskı kurması, İsrail’in yeni saldırılarda bulunmaması için caydırıcılık rolü üstlenmesi gereken ülke ABD olmasına rağmen, her seferinde saldırılan ülkenin yatıştırılması için bir süreç yürütüyor Washington. 

Mevcut kurulu uluslararası düzen böyle işliyor maalesef. 
Diplomasi de, hak, hukuk, adalet üzerinden değil, güç dengesi üzerinden ilerliyor. 

HAMAS İÇİNDE AYNI YÖNTEM…

ABD benzer bir tutumu İsrail-Hamas meselesinde de sürdürüyor. 
Önceki gün, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ABD’li mevkidaşı Antony Blinken arasında yeni bir telefon görüşmesi gerçekleşti. 
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görüşmenin karşı tarafın talebi üzerine gerçekleştiğini ifade etti. 

Karşı tarafın talebiyle bu görüşme gerçekleştiğine göre, ‘karşı taraf’ niçin Hakan Fidan’la görüşmek istedi sorusunun cevabını da ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün açıklamasından öğreniyoruz:

Hamas’ı ateşkes konusunda ikna etmek…

Böyle deyince, “İsrail ateşkes olmasını istiyor da Hamas bunu istemiyor ayak diretiyor, o nedenle Türkiye devreye girsin bu işi çözsün” gibi bir anlam çıkıyor olabilir tabi. 

Ama işin aslı öyle değil. 

Son düzlükte birkaç kere tekrarlandığı gibi, Hamas, ABD/İsrail ortaklığında gündeme getirilen ateşkesi bütün zorluklarına rağmen sineye çekip kabul etmesine rağmen, İsrail her seferinde Hamas’ın ateşkesi kabul ettim demesinin ardından saldırıya geçerek ‘(kimi zaman tek bir saldırıda yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybettiği saldırılardan söz ediyorum.) sürecin nihayete ermesini engelledi. 

Böyle bir durumda ne olması beklenir? 

ABD makamlarının İsrail’e dönüp, “Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Böyle ateşkes mi sağlanır” demesi beklenir değil mi? 

Ama yok, hayır, onlar da, muhtemelen İsrail karşısındaki acziyet nedeniyle baskı kurmak yerine, karşı tarafın yeni şartlara uyum sağlaması için diplomasi yürütüyor. 

"İSRAİL’N TUTUMU MÜZAKERE EDEN TARAFLARI DA ZOR DURUMDA BIRAKIYOR"

Aynı durum bir ay kadar önce olduğunda, yani, Hamas ateşkesi kabul ettiğinde, İsrail yine Gazzeli sivillerin sığındığı bir bölgeyi bombalamıştı. 

14 Temmuz’da bu konuyu değerlendiren Dışişleri Bakanı Fidan, Hamas’ın son tekliflere verdiği olumlu cevabın İsrail tarafından kabul edilmemesi ve sürekli yeni bahanelerin getirilmesinin hem müzakere eden tarafları zor duruma soktuğunu, hem de ateşkesle ilgili yeni bir çıkmaz oluşturduğunu belirtip, “İsrail’e baskı yapılması gerekiyor. Hamas’ın bu şartları kabul etmiş olması İsrail tarafından maalesef bir zayıflık ve teslimiyet olarak algılanıyor.” Demişti. 

Burada zor durumda kaldığı belirtilen “Müzakere eden taraflar” arasında Türkiye’de bulunuyor. Zira, Ankara, kabulü zor görünen ateşkes taslağının Hamas tarafından kabulünü teşvik eden ülkeler arasında yer alıyor. Hamas’ın ateşkesi kabul etmesini İsrail’in zayıflık ve teslimiyet olarak yorumlaması da, her şeyi boşa çıkarmış oluyor. 

Şimdi, şimdiye kadar olup bitenlerin bir başka tekrarı ile karşı karşıyayız. 
Daha yeni liderleri suikasta uğramış bir örgüt olarak Hamas’ın ateşkesi kabul etmesi, Türkiye gibi, Katar gibi ülkelerin de bunu teşvik etmesi için girişimde bulunması isteniyor ABD makamlarınca.

Haberlere göre, Perşembe günü ABD, Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda yapılacak yeni müzakere turuna davet edilen İsrail’in daveti kabul ettiği belirtiliyor. Hamas’ın ise “Daha fazla müzakere turu veya yeni öneriler yerine” ABD Başkanı Joe Biden’ın 31 Mayıs’ta açıkladığı ve daha sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da onaylanan ateşkes planının hayata geçirilmesini talep ettiği belirtiliyor.
Haberler bu şekilde ama şurası net: 

Gazze’de bir ateşkesin sağlanması, Hamas’ın değil, İsrail’in tutumuna bağlı. 
Şimdiye kadar yaşananlar, bu gerçeği çok açık bir şekilde ortaya koyuyor.