Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle yeni bir dönem başlarken, bölgesel jeopolitik dengeler sarsıldı ve Türkiye için lojistik ve ticaret açısından önemli fırsatlar doğdu. Yeni sınır hatlarının açılması, ticaret kapılarının yeniden yapılandırılması ve hava taşımacılığında yeni rotaların eklenmesiyle Türkiye’nin Ortadoğu, Afrika ve Körfez ülkelerine erişimi daha da güçlenecek. Ancak bu denklemde Rusya ile birlikte en büyük zorluklardan birini yaşayan ülke İran oldu. Sık sık, “Suriye’de iç savaş ve İsrail’in durumdan faydalanmasından endişeliyiz” açıklamaları yapan İran, yeni kurulan Suriye hükümetinden 30 milyar dolar talep etti. İran cephesinden yapılan açıklamada, “Hükümet değişse bile İran, Suriye üzerindeki alacaklarından vazgeçmeyecek. Yeni yönetim bu borcu İran halkına ödemekle yükümlü olacak” ifadelerine yer verildi.
Reisi "yaklaşık 6 bin kişinin öldüğünü" açıkladı.
İran parlamentosu, hafta başında Beşşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’de yaşanan gelişmeleri ele almak üzere kapalı bir oturum düzenledi. Oturumda dikkat çeken açıklamalarda bulunan İran Milletvekili Muhammed Menan Reisi, bölgedeki son durumun beklenmedik olduğunu ifade ederken, yaşananların maliyetine de vurgu yaptı. Reisi, “Yaklaşık 6 bin şehit verdik, milyarlar harcadık ve ardından Suriye’yi bir hafta içinde aşırılık yanlılarına teslim ettik,” sözleriyle sürecin zorluğunu özetledi. Öte yandan, 8 Aralık’ta Şam yönetiminden yeni bir açıklama geldi. Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte Suriye’nin yeni geçici başbakanı olarak atanmış olan Muhammed el-Beşir, ülkede ciddi bir mali krizle karşı karşıya olunduğunu duyurdu. Beşir, “Kasalarda sadece değersiz Suriye paraları var. Döviz bulunmuyor. Bir ABD doları 35.000 madeni paramızı satın alıyor,” diyerek döviz sıkıntısının etkilerini açıkça ifade etti ve ekonomik ilerlemenin zaman alacağını belirtti.