Türk Mücadele Sporları Kurultayı, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.

İlk defa düzenlenen Türk Mücadele Sporları Kurultayı, Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirildi. Bugün Mücadele Sporlarında bir ilk yaşandı ve tarihe tarih atıldı! Türklerin kurduğu Savaş Sanatları İstanbul’da sunum yaptı. Yıllarca çalışılan, mücadelesi yapılan, geleneksel yönüyle icra edilen ve bunun yanında turnuva ve şampiyonalarda boy gösteren yerli Savaş Sanatları bu sefer yapılan tarihi kurultay ile kendilerini lanse ettiler.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıya, araştırmacı yazar Ayhan Kısrure moderatörlük yaptı. Ayrıca Milli Olimpiyat Komitesi Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztek, Prof. Dr. Kemal Tamer, Akademisyen Dr. Ali Demir ve savunma sanatlarına yıllarını veren yerli ve milli sistem kurucu ve temsilcileri katıldı.

Yerli savaş sanatlarının yaşadığı bir çok konu gündeme getirildi

Mücadele Sporları Kurultayı’nda yerli savaş sanatlarının yaşadığı bir çok konu gündeme getirildi, adeta masaya yatırıldı. Sistem kurucuları kurdukları sistem, branş ve stiller için yaptıkları özverili çalışmaları dile getirirken yaşadıkları sorunları da ifade ettiler. Çalışmaların kapalı kutu içinde kalmadığı, lansmanı yapılarak uygulayıcılar kanalıyla Türkiye genelin de yaygınlaşması sağlanırken yurt dışına taşıma ve uluslararası olma, federasyon kurma çalışmalarının nihai sonuçlara ulaştığı ve kurulan federasyonlar olduğuna değindiler.

Kurultayı konuklar ile diğer dövüş sanatlarından bazı hocalarda izledi, yerel ve ulusal basın takip etti.

Etkinlikte konuşan Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Türk kültürü dünyanın ilk medeniyetidir ve tüm medeniyetlere ışık tutmuş bir medeniyettir. Çin kaynaklarında yer alan bilgilere göre büyük Çin ordusunu tamamen ortadan kaldıran ve kuzeyden gelen bir komutandan bahsedilir. Bunu araştırdığınızda bahsedilen komutanın Mete Han olduğunu görürsünüz. Eski dönemlerde insanların hayatta kalabilmeleri için güçlü olmaları gerekirdi. Güçlü olabilmeleri için de güçlü kalabilmeleri gerekiyordu. Türkler bunu güreş başta olmak üzere milli sporlarımızı icra ederek sağlıyorlardı. Yine Çin kaynaklarına göre Orta Asya’da Türkler tarafından büyük katılımlarla düzenlenen ‘Türk Olimpiyatları’ olarak adlandırabileceğimiz birçok spor branşını içinde bulunduran organizasyonların yapıldığını biliyoruz. Biz, tarihimize öncülük eden spor branşlarımıza sahip çıkmak ve uluslararası anlamda tanıtımına katkı sağlamak için birçok yerde etkinlikler düzenledik. Bizler, Türk sporu olarak çocuklarımıza vereceğiz, öğreneceğiz. Diğer spor dallarımızda nasıl yaptıysak şimdi de yapacağız. Bir mücadele sporunu yapan sporcular, muhakkak birkaç tanesinde daha etkin olmak durumundadır. Ulusal alanda icraatları olan federasyonlara gideceğiz ve kabul ettireceğiz” diye konuştu.

Etkinlikte eski dönem tarihlere dayanan ve Türk savaş sanatına dayandırılan spor branşları hakkında detaylı sunumlar yapıldı. Aksakallı Heyeti Üyeleri ve spor dallarını icra eden sporcular tarafından branşlar hakkında teknik bilgiler paylaşıldı ve ulusal anlamda atılacak adımlar tartışıldı.

TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA UZANAN BİR KÜLTÜREL MİSYON

Kurultayda konuşan diğer isim Prof. Dr. Kemal Tamer, mücadele sanatlarının önemini ve nasıl bir yol izlenmesi konusunda detaylı açıklamalarda bulundu.

Kurultaya katılan İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Tamer, Türk mücadele sporlarının dünyaya tanıtılması gerektiğini dile getirdi. Tamer, “Uzak Doğu ülkeleri, kendi kültürlerine ait savaş sanatlarını tüm dünyaya tanıtarak büyük bir etki yarattılar. Biz de Türk savaş sanatlarımızı uluslararası platformlara taşıyarak ülkemizin kültürel mirasını tanıtmalıyız. Eğitim kurumlarından başlayarak geniş çaplı bir planlama yapılması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Tamer ayrıca, Türk devletlerinde bu spor dallarının yaygınlaştırılabileceğini belirtti ve altyapının canlandırılarak bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı

Kurultayda tecrübeli akademisyenlerden Dr. Ali Demir kurulan sistemlerim içeriklerinin dünya ile entegre olabilecek içerik ve donanımda olması gerektiğini Judo savunma sanatını örnek göstererek detaylı bir şekilde anlattı.

 

Ayhan Kısrure, Türk spor tarihini anlatarak kurultayın önemine dikkat çekti. Kısrure, aynı zamanda etkinliğin moderatörlüğünü üstlenerek spor sistemi kurucularını ve temsil ettikleri branşları tanıttı. Kurultayda yer alan isimler ve branşlar şu şekilde sıralandı:

  • Nihat Yiğit: Sayokan Federasyonu Başkanı
  • Metin Karadeniz: Alpagut Federasyonu
  • Hüseyin Yabir: Bagatur Federasyonu
  • Şükrü Kınataş: Ata Sporları Federasyonu
  • Mikail Çetin: Aslando Federasyonu
  • Ayhan Kısrure: Sanguchi
  • Şefik Gülten: Wakazamurai
  • Hun Boksu: Yılmaz Baygül

 

TÜRK MÜCADELE SPORLARININ TANITIMI HEDEFLENİYOR

·        Prof. Dr. İbrahim Öztek, etkinlikte yaptığı konuşmada kurultayın amacını şu sözlerle özetledi: “Türk mücadele sporları ve savaş sanatlarını, hak ettiği değeri görmesi için sistematik bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Bu spor dalları zamanla hak ettiği ilgiyi kaybetmiştir. Devletimizin desteğiyle, bu branşları bir çatı altında toplayarak sporcularımıza ve hocalarımıza daha fazla imkân sağlamayı hedefliyoruz. Bugünkü çalışmalarımız, ilerleyen dönemde uluslararası düzeye taşınacaktır.”

Ustalar içinde yaşça en büyük olan Sayokan Federasyonu Başkanı Nihat Yiğit ‘e öncelik verildi. Federasyon olabilme mücadelesini başarıyla sonuçlandıran Türk savaş sanatı Sayokan, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yerli ve milli bir spor dalı olarak tescillendi. Nihat Yiğit’in 18 Mart 1999 yılında kurduğu Sayokan, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’na alt spor dalı olarak bağlandığını ve sistemin özelliklerini anlattı.  Yiğit “ Fransızların savate, Rusların Sanbo, Brejilyalıların BJJ gibi kendilerine mal ettikleri sistemlerin olduğunu ve Türkiye de de bir çok sistemin kurulması gerekli, mesela karate de onlarca sistem var neden Türkiyede de birçok sistem olmasın…” diye anlattı.

Hüseyin Yabir: Bagatur Federasyonu olarak sinevizyon eşliğinde sistemi ve dünyadaki teşkilatlanmasını anlattı.

Şükrü Kınataş: Ata Sporları Federasyonu olarak Kore sistemlerinde yaptığı başarılarını ve özellikle kurallarını değiştirdi. Kınataş dünyada nasıl bir marka haline geldiğini anlattı.

Mikail Çetin: Aslando Federasyonu Avrupa da nasıl teşkilatlandığını ve yaşadığı zorlu süreçleri anlattı.

Ayhan Kısrure: Sanguchi sanatının etimolajik kökenini ve kültürel etkilerini anlattı.

Şefik Gülten: Wakazamurai sisteminin bir kültür elçisi olduğunu ve Türk sistemlerinin dünyaya nasıl taşınması gerektiğini anlattı.

Hun Boksu kurucusu, Yılmaz Baygül Hoca ise Hun imparatorluğundan günümüze tebarüz eden bir kültürün modern bir spor dalı olarak şekillendiğini anlattı. Ayrıca Türk kültürüne uygun selamlama şeklini örnek gösterdi.

Metin Karadeniz ve Bülent Büyük, Alpagut Federasyonu Azerbaycan kurulduğunu ve Türk devletlerinin de mücadele sporlarına önem verdiğini belirterek, Alpagut gibi Türk kökenli savaş sanatlarının uluslararası alanda tanıtılmasının önemli olduğunu vurguladı. Türkiye de federasyonlaşma sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattı.

 ULUSLARARASI TANITIM İÇİN İLK ADIM

·   Kurultay kapsamında, her federasyon başkanı kendi branşını detaylı bir şekilde tanıtarak sunumlar gerçekleştirdi. Ayrıca, branşlara ilişkin tanıtıcı videolar izletilerek katılımcılar bilgilendirildi. Türk savaş sanatlarının ulusal ve uluslararası düzeyde yaygınlaşması için atılacak adımlar, kurultayda geniş çaplı olarak ele alındı.

·        Organizasyonun büyük bir kültürel misyon üstlendiğini belirten katılımcılar, etkinliğin ilerleyen yıllarda uluslararası boyutta düzenlenerek Türk mücadele sporlarının tüm dünyada tanınmasını hedeflediklerini ifade ettiler.