İKİYÜZLÜLÜĞÜN BÖYLESİ

Fransa’daki olaydan bahsedeceğim.

Bu konuya değişik açılardan yaklaşıldı, yorumlar yapıldı. İşin zahirîne bakıp (işlerine öyle geldiği için) hemen; ‘’ İslam, Müslümanlar böyle’’ deyip karalamaya çalışanlar pek iştahlı yazıp-çizmeye ve ağızlarını doldura-doldura konuşmaya başladılar. Âdeta seviniyorlardı, İslam’a ve Müslümanlara çatacak bir mevzuu daha çıktı diye. Neredeyse zil takıp oynayacaklardı.

Ama, işin aslını biraz araştırıp düşünseler, bazı hakikatleri görebilecek, böyle bir olayın olması ile Müslümanlara çamur atmak için tertiplenmiş bir oyun olduğunun ipuçlarını yakalayacaklardı. Ne yazık ki insanlar, hakikati değil, görmek istediklerini görüyorlardı.

Bereket versin, memleket ve dünyamızda artık matbuat,  sadece şer odaklarının tekelinde değil, hakikati araştırıp görmek isteyenlerin de söz sahibi olmaya başladıkları bir saha (alan). Böylelikle, hâdiselerin değişik yönlerden dile getirilmesi ve insanların gerçekleri görebilmesi mümkün olabiliyor.

Ama, bu olaylar gösterdi ki batı, her zaman olduğu gibi iki yüzlülüğünü tescilledi.

– Her gün, Filistinlileri öldüren İsraillilere karşı kör ve sağırSanki orada öldürülen çocuklar, yaşlılar, kadınlar insan değil. Fransa’da Müslümanların kutsallarını karikatürize eden adamların kanları ise çok kıymetli. Elbette bu saldırıyı tebrik ve tasvip edecek değiliz. Ancak insanların kutsallarıyla dalga geçilmesini de tasvip edecek değiliz. Bu insanların kutsallarıyla dalga geçip, tahrik etmelerini de göz ardı edecek değiliz herhalde. Niçin bu tahrik edici, tetikleyici unsurlar değerlendirilmeden göz ardı ediliyor.

– Afganistan’da Rus ve Amerikan işgali ve öldürdükleri bunca masum insanın kanı yerde kalıyor?

– Amerika’nın Irak’ı işgaline anlayışla bakılıyor?

– Suriye’de Esed’in Katl-i âmına dünya sessiz kalıyor?

–  Asya’da Afrika’da ve dünyanın birçok yerlerinde yapılan Müslümanların toptan katledilmesine (Çin Sincan bölgesi, Filipinler, Myanmar, orta Afrika ve Etopya’da) hiçbir tepki verilmiyor, lafı bile edilmiyor.

Fransa’da 12 kişi öldürüldü diye dünya ayağa kalkıyor. (Bu arada iyi bildiğimiz kanallar bile saatlerce bu konuyu ekrana getirdiler, hayret ettik doğrusu.)

Şimdi ey vicdan sahipleri (çoğunda böyle bir vicdan yok, ama biz olanlara sesleniyoruz) bu yapılanlar revâ mı?

Elbette bizim inancımızda, bir kişiyi bile, haksız yere öldürmek, bütün alemi öldürmek gibidir. Ama, bu batı değerleri deyip, yere göğe sığdıramadığımız değerlere göre, onların canları can, Müslümanlarınki patlıcan,galiba.

Artık, bizim az uyuyup çok çalışarak, dünyada adâleti tesis etme vaktimiz gelip çattı.

Ne mutlu, HAKK ve ADÂLET için çalışmaya azmedenlere.

Mevlâ görelim neyler? Neylerse güzel eyler. Kalın sağlıcakla.

Ali YÜKSEL   a.yukshel@yandex.com