SON DAKİKA HABERİ. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
Buradan AK Parti'nin ülkeye hizmet mücadelesi omuz veren tüm partililere vatandaşlarıma selamlarımı iletiyorum. Grup toplantımıza heyecan katan kardeşlerimize hoşgeldiniz diyorum.
Doktor Sadık Ahmet, inandığı değerleri savunmaktan ismiyle müsamma bir dava adıydı. Batı Trakya Türk azınlığın bugünkü kazanımlarda merhüm Sadık Ahmet'in büyük payı vardır. Kendisini bir kez daha anıyor, ailesine sabır diliyorum.
"3 ÇEYREK ASIRDIR HAKSIZLIĞA, AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYORLAR"
Yunan makamlarıyla görüşmelerimizde Batı Trakya'daki soydaşlarımızın sorunları gündemimizin ilk sırasında alıyor, Din, ibadet, ve eğitim konusundaki meseleler sürekli takibimizdedir. Bundan sonra da Batı Trakya Türk azınlığa kol kanat germeye devam edeceğiz. Aynı durum Kıbrıs Türk halkının hakları için de geçerlidir. 1960'lardan beri neredeyse 3 çeyrek asırdır, haksızlığa, ayrımcılığa maruz kalıyor.
Yakılan köyleri, öldürülen çocukları, Kıbrıslı kardeşlerimizin dramlarını asla unutamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı kuruluşlar hiçbir şey yapmadılar. 20 Temmuz 1974 Barış harekatıyla Türkiye, Kıbrıs Türk halklarının bağımsızlığına uzanan elleri kırmıştır. Kıbrıs Türkünün bağımsızlık iradesini kırmaya çalışan politikalar o günden bugüne kadar artarak devam etmektedir.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yıldönümü
Son olarak 2004 yılında Annan Planı'na evet diyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cezalandırılırken plana hayır diyen Rum kesimi Avrupa Birliği'ne tam üye yapılarak ödüllendirildi. Daha sonra oturulan müzakere masalarından ne yazık ki hiçbir sonuç çıkmadı. Eski yöntemlerle bir yere varılamayacağını artık görmüş durumdayız. Federalizme dayalı tekliflere bizim de Kıbrıs Türkü'nün de karnı tok. Anavatan ve garantör ülke olarak duruşumuzu Barış Harekatı'nın 50'inci yıl dönümünde çok net biçimde tekrar ortaya koyduk. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı ülkemizden geniş bir heyetin de katılımıyla Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle beraber büyük bir coşkuyla kutladık. Kıbrıs davasına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına verdiğimiz önemi böylece bir kez daha tüm dünyaya ilan etmiş olduk.
Hedefimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaktır. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde attığımız adımların devamını getirmekte kararlıyız. Aynı şekilde Kıbrıs Türk Halkının kendi ayakları üzerinde durması için de desteklerimizi, yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu vesileyle Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçik ve Mücahitleri tekrar rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla yad ediyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramına iştirak etmek suretiyle Kıbrıs Türk halkına varlıklarıyla destek olan; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş’a, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, Cumhur İttifakı’nda beraber yol yürüdüğümüz ortaklarımıza, siyasi partilerin genel başkanlarına ve milletvekillerine hassaten teşekkür ediyorum.
"15 TEMMUZ İHANETİNİN FAİLLERİNİ AKLAMA GÖREVİNİ DE CHP ÜSTLENDİ"
Özellikle muhalefetin, Türkiye’yi yabancılara şikayet eden eski siyasetini terk etmeye başlamasını önemsiyoruz. Hatırlanacağı üzere “Sâbık Genel Başkan” döneminde Cumhuriyet Halk Partisi’nin dış politikada yaşadığı savrulmalar, siyasi rekabet kavramıyla açıklanamayacak boyutlara ulaşmıştı. Kimi CHP milletvekilleri, Avrupa’da ülke ülke dolaşıp, PKK’nın Suriye’deki uzantılarının gönüllü avukatlığını yapıyorlardı.
Geçen hafta 8’inci yıldönümünü geride bıraktığımız 15 Temmuz ihanetinin faillerini aklama görevini de yine CHP yönetimi üstlenmişti. Milletin, bir gecede 252 evladını şehit vererek yazdığı milli irade destanına, “kontrollü darbe” yaftası vuranlar da, bu kifayetsizlerden başkası değildi. Türkiye’ye ve Türk siyasetine yakışmayan bu tavrın değişim işaretleri göstermesini, açık söyleyeyim, “muhalefetin normalleşmesi” adına kaydadeğer buluyoruz. Lefkoşe’de sergilenen birlikteliğin, başta terörle mücadele olmak üzere milli meselelerde istikrarlı bir şekilde sürdürülmesini temenni ediyorum. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın şahsında Kıbrıs Türk halkına samimi ev sahiplikleri için buradan ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
Burada şunu da ifade etmek isterim. Biz, komşularımızla ilişkilerimizde gerilim peşinde asla değiliz. Yakın çevremizden başlayarak tüm ülkelerle dostluğumuzu ilerletmeye, bölgemizde ve dünyada dostlarımızın sayısını artırmaya bakıyoruz. Bu politikamızda da son derece samimiyiz, kararlıyız, iyi niyetliyiz. Tokalaşmak amacıyla uzatılan hiçbir eli havada bırakmayız. Ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edildiği takdirde aşılamayacak hiçbir engel görmüyoruz. Nitekim son bir yılda bu yönde önemli adımlar attık. Komşularımızın yanı sıra, pek çok uluslararası kuruluşla işbirliğimizi ilerlettik. Artan güvenlik tehditleri karşısında Türkiye’nin manevra alanını genişletmek için gayretlerimizi inşallah daha da yoğunlaştıracağız.
ENFLASYON MESAJI: EN KÖTÜ TABLO GERİDE KALDI
Ekonomide de sıkıntılarımızın üstesinden geliyoruz. Enflasyon bundan sonra daha hissedilir şekilde düşecektir. Enflasyonda da en kötü tabloyu geride bıraktığımızı düşünüyorum. 11 yıl sonra gelen not artırımı, Türkiye için çok geç kalmış bir adım. Türkiye’nin ekonomik kapasitesi bu oranların çok üzerinde. Sene sonunda enflasyonu hedeflediğimiz seviyelere mutlaka indireceğiz. Milletimiz gönlünü ferah tutsun, Türkiye doğru yoldadır ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir.
CHP'Lİ BELEDİYELERE TEPKİ
Bunlar aynı riyakarlığa seçim döneminde de başvurdular. Suyu ucuzlatmaktan bahsediyorlardı, şimdi yüzde 500 zam yapıyorlar. Liyakattan bahsediyorlardır, şimdi belediyeleri akrabadan geçinmiyor. Otoparkından toplu taşımaya belediye bünyesinde hangi hizmetler sunuluyorsa hiç sektirmeden hepsinde fahiş artışa geçtiler. Daha 4 ay öncesinde meydanlarda bol keseden para dağıtıyorlardı şimdi emeklileri kapısına dahi yaklaştırmıyorlar.
Buradan sayın Genel Başkan Özgür Özel'e seslenmek istiyorum; dürüst siyaset verilen sözlerin arkasında durmayı gerektirir. Tutmadığınız sözlerin mahcubiyetini daha büyük vaatlerde bulunarak veremezsiniz. Gücünüz yetiyorsa belediye başkanlarınıza söyleyin; bedavaya verecekleri hizmetlere yaptıkları zamları düşürsünler.
"BAKANLIĞIMIZ BORÇLARIN TAHSİLİNE BAŞLAYACAK"
Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını ödesinler.
Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız kaynağında bu borçların tahsiline başlayacaktır.
Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Dolayısıyla Bakanlığımız bu tahsili yerinde yapacaktır. Biz siyasette hiçbir zaman böyle ucuz yollara meyletmedik, Sırf seçim kazanacağız diye böyle sözler vermedik. Gerçekten yapmak isteyip de irademizi aşan sebeplerden dolayı yapamadığımız hususlar elbette olmuştur. Ama gayretimize, samimiyetimize halkımız şahittir.
Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesine büyük katkıda bulunduk. Bizden önce emekli maaşları insani standartların altındaydı. Emeklilerimiz için önceki yıllarda da olduğu gibi bu yıl da maaş artışı yaptık.
Sıkıntıların, serzenişlerin de farkındayım. Bizim popülizmle işimiz yok, biz meydanlarda söz verip sonra cayanlardan değil sözümüzün dimdik arkasında duranlardan olduk. Bu ülke yakın geçmişte kendi çıkarı için, seçim kazanmak için vatandaşın umutlarıyla oynayanlardan çok çekti. Bizim hedefimiz el ele verip vatandaşımızın refahını artırmaktır.
SOKAK HAYVANLARI DÜZENLEMESİ
Maalesef bu sayı her yıl asimetrik şekilde artıyor. Üstelik çocukalara, yetişkinlere, yaşlılara başka hayvanlara saldırıyorlar. Trafik kazalarına neden oluyorlar. Müdahale edilmedikçe sorun daha da büyüyor. Halkımız sokakların güvenli hale gelmesini istiyor. Çocuklarımız gönül rahatlığıyla okula gitmek parkta oynamak istiyor. Bizim bu arzulara sessiz kalmamız düşünülemez. Hayvanlar konusunda kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın. Dağdaki eli kanlı teröristlere methiyeler düzenler bize vicdan ve merhamet nutku çekemez. Timsahın gözyaşı merhametten değildir.