Gabon..
Bir başka deyişle "56 yıldır aile mülkü gibi yönetilen petrol emirliği"
Çarşamba günü, Afrika'da devam eden isyan zincirine bir yeni ülke daha eklendi.
Gabon'da yaklaşık 56 yıllık "Bongo ailesi" iktidarı sona erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce söylediği gibi..
Tarih Afrika’nın zenginliklerini alanlardan hesabını sordu.
GERÇEKTAN "BAĞIMSIZ" GABON CUMHURİYETİ Mİ?
Gabon'da yaşananları irdelemeden önce Fransa-Gabon ilişkisinin geçmişini hatırlamakta fayda var.
Gabon'un ilk devlet başkanı Leon M'ba Fransa'dan ayrılmak, bağımsız olmak istemeyen bir isimdi.
Fransa'nın adeta zorlamasıyla ülkenin ilk devlet başkanı oldu.
Paris yönetimi M'ba'nın kulağına "merak etmeyin size bağımsızlık vereceğiz ama anlaşmalar imzalayacağız yine bize bağımlı olacaksınız" diye fısıldadı.
Gabon lideri M'ba da rahat bir nefes aldı. Sonra da ülkeyi Bongo hanedanına devretti.
İşte Omar Bongo, Gabon'un Fransa'ya bu kadar bağlı olduğu bir dönemde geldi Cumhurbaşkanlığına.
Ülkeyi aynı fikriyatla, Fransa taraftarı olarak 41 yıl yönetti.
2009 yılında hayatını kaybedince koltuğu oğlu Ali Bongo'ya kaldı.
SEÇİMLERDE HİLE Mİ YAPILDI?
Ali Bongo 7 yıllık görevi sonrası 2016 yılında bir kez daha cumhurbaşkanı adayı oldu.
En yakın rakibi ile arasında 1 puan vardı.
2003 yılında seçim kanunları değiştirilmiş; hem dönem sınırlaması kaldırılmış hem de iki tur oylama tek tura düşürülmüştü.
Ayrıca seçimlerde çoğunluk şartı da aranmıyordu.
Aransaydı, Bongo 2016 yılında aldığı 49,8 oyla cumhurbaşkanı seçilemeyecekti.
2016 seçimleri hile iddialarının yoğun olarak dillendirildiği bir sürece sahne oldu.
Ali Bongo yoksulluğu ve kendisine yönelik tepkileri göze almadı, tüm eforunu koltuğunu korumaya harcadı.
Sonucunda muhalifler sokaklara döküldü, seçimle birlikte şiddet olayları yaşandı.
Ölümler meydana geldi.
Geçtiğimiz cumartesi günü Gabon bir kez daha sandığa gitti.
Ali Bongo yine adaydı.
Rakibi ise Albert Ondo Ossa oldu.
Bongo oyların 3'te 2'sini aldığını açıklayarak zafer ilan etti.
Ossa sandığa hile karıştığını savundu, Bongo'ya tepki gösterdi.
Seçimlerde ilk kez uluslararası gözlemciler yer almadı.
Sayım devam ederken şiddet gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı uygulandı, internete erişim yasağı getirildi.
Yaşananlar seçim sürecine ilişkin güvenin sorgulanmasına neden oldu.
Bongo'ya yönelik tepkiler ciddi boyutlara ulaştı.
Nitekim ordu gidişata el attı.
Askerler seçimin geçersiz olduğunu ilan edip ülke sınırlarını kapattı.
Bongo ev hapsine alındı.
Bongo'ya göre her 3 kişiden 2'sinin kendisini desteklediği Gabon halkı sokaklara döküldü, Bongo saltanatının sona erişini kutladı.
MÜTTEFİKLERİ, CUMHURBAŞKANINA YARDIMCI OLAMADI
Ali Bongo, Gabon halkında eşitsizlikten duyulan rahatsızlığın farkındaydı.
Bir konuşmasında Afrika'daki askeri müdahaleleri örnek göstermiş, "Ülkemizin istikrarsızlaşmasına müsaade etmeyeceğim" demişti.
Belki de ailesinin iktidardaki uzun süreli varlığı ona güven vermişti.
Ama devrildi.
Ev hapsindeki son mesajında müttefiklerine çağrıda bulundu.
Dost ülkelere son bir umutla "müdahale edin" talebini iletti.
HALK YOKSUL, ÜLKENİN ZENGİNLİĞİNDEN BONGO VE ÇEVRESİ YARARLANIYOR
Gabon da diğer Afrika ülkeleri gibi yeraltı kaynakları ile ünlü.
Hatta Gabon için "Afrika'nın Kuveyt'i" benzetmesi yapılıyor.
OPEC üyesi, Petrol zengini.
8 bin dolar ile Sahra altı Afrika ülkeleri arasında en yüksek kişi başına gelire sahip.
Dünyanın üçüncü büyük yenilebilir tatlı su rezervleri ve magnezyum, uranyum gibi kaynaklar da Gabon'da.
Yalnızca 2 milyonluk nüfusuna ve tüm bu zenginliğine rağmen 2020 yılı verilerine göre Gabon'da genç işsiz nüfusun oranı % 40.
Ülkenin 3'te birinden fazlası da yoksulluk içinde yaşıyor.
Gabonlular da diğer Afrika ülkelerinin yoksul mensupları gibi Akdeniz'i umuda yolculuk olarak görüyor.
Denizi çöllere tercih edip kendilerini insan kaçakçılarının insafına bırakıyorlar.
Öyle çaresizler.
Göçmen teknelerine binen her 10 kişiden 1'i Avrupa'ya gidebiliyor.
Buna rağmen tekneler dolu.
Yaşadıkları sefalet onlara başka çare bırakmamış durumda.
Çoğu Akdeniz'de gözlerini hayata yumacaklarına bile bile biniyor mülteci teknelerine.
Bir tarafta böylesine derin bir yoksulluk yaşanırken, diğer tarafta devrik Cumhurbaşkanı Ali Bongo'nun yurtdışındaki kişisel serveti iddialara göre 1 milyar dolar.
Bu miktar Bongo'yu ülkenin en zengin kişisi yapıyor.
SADECE BONGO DEĞİL AİLESİNİN İSMİ DE LEKELİ
Bongo ailesi, iktidar sürecinde birçok aile mensubunu önemli noktalarda görevlendirerek yönetimdeki gücünü sağlama aldı.
Buna karşılık ailenin adı yolsuzluk suçlamalarıyla kirlenmiş durumda.
Bongo ailesine mensup 9 kişi hakkında zimmete para geçirme ve kara para aklama soruşturmaları açılmıştı.
Askerin yönetime el koymasından hemen sonra Bongo'nun evinde dolar ve euro desteleriyle dolu çantaların bulunduğu görüntüler ortaya çıktı.
Ailenin Fransa'da milyonlarca dolar değerinde mülkle bağlantılı olduğu öne sürülüyor.
Bongo ailesinin yıllarca iktidarda kalmasına neden göz yumulduğu sorusu akıllara gelmiyor değil.
Buradaki mesele, ülkenin önde gelen isimlerinin imtiyazlı konumlarını koruma çabasından kaynaklanıyor.
FRANSA BİR YARA DA GABON'DAN ALDI
Bongo ailesi Fransa ile yakın ilişkili.
Ali Bongo, eğitimi Fransa'nın önemli okullarından Sorbonne'da aldı.
Kayınpederi Fransa'nın önde gelen iş adamlarından.
Bongo hanedanlığı döneminde ülkenin yeraltı kaynakları hep Fransa'ya aktı.
Madenleri işletenler Fransız şirketler.
Batı Afrika'da son 3 yılda 8. kez Fransız yanlısı yönetimler askeri yönetimlerle değişiyor.
Mali, Burkina Faso, Gine, Çad ve Nijer'den sonra Gabon'da da Fransız emellerine mani olan gelişmeler yaşanması Paris'te atmosferi olumsuz anlamda değiştirmeye devam ediyor.
Gabon'da yaşananların gerekçesi ile Nijer'de yaşananların gerekçesi benzer olmasa da bir ordunun ülke yönetime karşı galip gelmesi diğer ülke ordularının da benzer hamleler için daha cesur hareket etmesine olanak sağlamış olabilir.
FRANSA KARŞITLIĞINA BAŞKA AFRİKA ÜLKELERİ DE GÖZ KIRPACAK MI?
Görünen o ki kınama ve askeri müdahale tehditleri artık işe yaramıyor.
Uygulanan yaptırımlar halka yansırken, bu durum yalnızca Fransa karşıtı direnişi güçlendirmeye yarıyor.
Askeri yönetimlere desteği arttırıyor.
Yalnız Fransızlar değil tüm Avrupalılar, Gabon'dan sonra Fransa'nın sömürüsü altında yaşamış diğer Afrika ülkelerinde de benzer gelişmelerin yaşanmasından derin endişe duyuyor.
AB Dış Politika Şefi diğer bir değişle AB Dışişleri Bakanı Joseph Borell de bunu itiraf ediyor zaten "Gabon'da yaşananlar Avrupa için büyük mesele" diyerek.
YAŞANANLARIN ARKASINDA DIŞ GÜÇLER Mİ VAR?
Afrika'da hangi ülkede bir karışıklık yaşansa ilk akla gelen bölgedeki vekalet mücadelesi oluyor.
Yani Fransa başta olmak üzere Batı ülkeleri ile Rusya ve Çin cephesi. Ancak Gabon için bu mücadelenin tezahürü demek doğru olmaz.
Her ne kadar bölgede Fransa'nın güç kaybetmesi Rusya'nın işine gelecek olsa da yaşananlar daha ziyade iç sıkıntılardan kaynaklanıyor.
Zaten Gabon'daki askeri yönetim de halktan destek almak için Fransa karşıtlığını öne çıkarma gereksinimi duymuyor.
GABON'DA BONGO'NUN YERİNE KİM GETİRİLDİ?
Gabon'da ordunun göreve getirdiği isim General Brice Oligui Nguema.
48 yaşında. Ali Bongo'nun kuzeni.
Baba Bongo'nun yaveriydi.
10 yıllık askeri ateşe tecrübesi var.
Karizmatik ve saygın bir kişi olarak tanımlanıyor.
Hakkında çok sayıda iddia var.
Kimi ateşelik görevinin iktidardan uzak kalması için verildiğini savunuyor, kimi de Bongo ailesinin parayla ilişkisini yönettiğini ve uyuşturucu çetelerle bağlantısı olduğunu.
Ali Bongo ile arasında rekabet yaşandığı yönünde söylentiler de bulunuyor.
Gabon halkı tüm bunlara rağmen Bongo ailesinin sorgulanabildiğini gördüğü için mutlu gözüküyor.
Değişimin başarısı, Bongo ailesinden arda kalan boşluklara liyakat esasına yönelik atamaların yapılıp yapılmayacağına göre netleşecek.
Belki de tüm bunlar Bongo karşıtı bir hareket değil de klan içi hesaplaşmadır..
Yine kazanana zamanın karar vereceği, kaybedenin Fransa olduğu bir tabloyla daha karşı karşıyayız Afrika'da.