İki dönemdir CHP Çankaya Belediye Başkanlığı yapan Alper Taşdelen, 4/5 Kasım kurultayında yönetim değişikliği olmamış olsaydı, çok büyük ihtimal, adaylığı ilk açıklanan isimler arasında olacaktı.
Ama olmadı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmaylarından biri olması, hatta hakkında yerini ona bırakacak yorumları yapılan biri olması önünü kesti.
CHP içindeki ‘üç başlılığın’ kurbanı oldu.
Şimdi Kılıçdaroğlu gibi belki de yeni bir çıkış yapmak adına 1 Nisan’ı bekliyor.
TAŞDELEN: SİYASETTE HAKSIZLIĞA UĞRADIĞINIZI DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ DURUMLAR OLUYOR
Alper Taşdelen’i aradığımda sesinde biraz burukluk vardı.
Kırgın mısınız diye sordum.
Duygu ve düşüncelerini sosyal medyada paylaştığı cümleler üzerinden tekrar etti:
“Siyasette maalesef hak etmediğiniz, haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz durumlar oluyor. Ama önemli olan incinsen de incitmemek ve bu sorumlulukla hareket etmektir. Bize yakışan da budur.”
Taşdelen’e “Sizinle ilgili kararı kim verdi Ekrem İmamoğlu mu? Özgür Özel mi” diye sordum.
Önce “Bilmiyorum” dedi.
Sonra, CHP Parti Meclisi üyesi bir isme atıfla, Özgür Özel’in buna karar verdiğini dile getirdi.
CHP DEM PARTİ’DEN UMUDU KESMİŞ GÖRÜNÜYOR
CHP ile İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde ittifak yapması beklenirken, sürpriz bir şekilde kendi adaylarını ilan etmeye başlayan DEM Parti meselesi…
CHP kulislerini yokladığımda DEM Parti ile ittifak arayışlarında umutların tümden tükendiği gibi bir izlenim aldım.
İstanbul dışındaki yerlerde de…
İzmir’de…
Ankara’da…
Konuştuğum Parti Meclisi üyesi bir isim, DEM Parti ile ittifak görüşmelerinin bittiğini söyledi.
Söz konusu ismin dediğine göre, DEM Parti Pazartesi gününe kadar diğer bölgelerdeki adaylarının tümünü açıklayacak.
Zaten önceki gün İzmir’de bu konuya değinen Genel Başkan Özgür Özel, "Bu seçimde kurumsal ittifaklar yok. İstedik, gayret ettik ama başarılı olamadık.” Diyerek durumu kabullendiğini deklare etmiş oldu.
GÜRSEL TEKİN BARIŞ YARKADAŞ NEDENİYLE Mİ ADAY YAPILMADI?
CHP’nin eski genel başkanlarından Gürsel Tekin’in zehir zemberek bir açıklamayla CHP’den istifa etmesi, geride kalan haftanın en çarpıcı gelişmelerinden biri olmuştu.
Zaman zaman ekranlarda tartışma programlarında karşı karşıya geldiğimiz Tekin, CHP’ye olan sadakatinden milim taviz vermeden hareket ederdi.
Parti içindeki sancılı durum iki yılı aşkın bir süredir devam etmesine rağmen, Gürsel Tekin bunların hiçbiri yokmuş gibi tavizsiz bir şekilde CHP’yi savunmaya devam ederdi.
İstifa ederken dışa yansıttığı öfkesi, ve ağır suçlamaları, kendi içinde bir çelişki arz ediyor.
Bu doğru.
“Aday yapılmadığı için böyle yapıyor” eleştirilerinin doğal olarak kapısı aralanıyor.
Bu da doğru.
Ancak, öbür taraftan, partisine bu kadar sadık birisinin, ekran ekran dolaşıp zor zamanlarda partisine sahip çıkan birisinin bu şekilde bir muameleye maruz bırakılması da CHP içindeki gruplaşmanın nasıl bir acımasızlık içinde ilerlediğine işaret ediyor.
Gürsel Tekin’in talep ettiği yerlerden (Kadıköy ve Esenyurt’tan birini istiyordu) aday gösterilmemesiyle alakalı olarak enteresan bir iddia kulağıma geldi.
İddianın sahibi, yukarıda sözünü ettiğim CHP’nin Parti Meclisi üyesi.
Söz konusu isme göre Gürsel Tekin’in aday olarak ilan edilmemesinin bir gerekçesi de kendisine yakın birisi olduğunu dile getirdiği CHP eski milletvekili, gazeteci Barış Yarkadaş’ın Ekrem İmamoğlu’na dönük eleştirel yaklaşımı.
Yarkadaş’ın dilinin ‘rejit’ olduğunu söyleyen PM Meclisi üyesi, Gürsel Tekin’in aday yapılmayış nedenlerinden birinin de bu olduğunu dile getirdi.
CHP’de bütün adaylar Parti Meclisi’nden geçtiği için, en son sabaha kadar süren Parti Meclisi toplantısında, İstanbul’un adayları açıklanmamış ilçelerinin en önemli gündem konusu olduğu, iddia sahibinin de bir PM üyesi olduğu düşünüldüğünde bu iddianın yabana atılır bir tarafının olmadığı aşikar.
Barış Yarkadaş, ekranlara düzenli olarak çıkan bir gazeteci.
Bu iddia ile alakalı isterse kendi açıklamasını kendisi yapar.
Mehmet Acet / Haber7