Üst solunum yolları rahatsızlıklarını giderdiği düşüncesiyle halk arasında talebin arttığı kozalak şuruplarının içeriği, Bursa Teknik Üniversitesi akademisyenleri tarafından araştırılacak. TÜBİTAK tarafından da desteklenen proje ile kozalak şuruplarının insan sağlığı üzerindeki etkileri çalışılacak.BURSA (İGFA) - BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Nadide Seyhun’un yürütücülüğünü yaptığı “Kızılçam (Pinus brutia), Karaçam (Pinus nigra), Toros Göknarı (Abies cilicica) ve Toros Sediri (Cedrus libani) Kozalakları Kullanılarak Elde Edilen Kozalak Şuruplarının Fizikokimyasal ve Duyusal Özellikleri ile Toksikolojik Profillerinin Karşılaştırılması” başlıklı araştırması TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında da destekleniyor. 30 ay sürecek olan projenin ekibinde, Gıda Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Rasim Alper Oral, Prof. Dr. Gökçen Yıldız, Araştırma Görevlisi Esranur Tan, Biyomühendislik Bölümü'nden Doç. Dr. Gökçe Taner ve Başkent Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ayşe Nurşen Başaran araştırmacı olarak yer alıyor.

Aşı, gripten korunmanın en güçlü yolu! Aşı, gripten korunmanın en güçlü yolu!

PİYASADAKİ ÜRÜNLERİN İÇERİĞİ BİLİNMİYOR

Özellikle koronavirüs pandemisiyle üst solunum yolları rahatsızlıklarını tedavi etmek amacıyla kozalak şuruplarına talebin arttığını ifade eden Nadide Seyhun, piyasada bulunan ürünlerin ağırlıklı olarak çevrimiçi alışveriş sitelerinde satışa sunulduğunu, bu ürünlerin içeriği, üretim şekli gibi kriterler hakkında yanlış ya da yetersiz bilgi olduğunu dile getirdi. Piyasadaki ürünlerin herhangi bir standardizasyonunun olmadığına vurgu yapan Seyhun, “Ürünlerin üretim koşulları, kaynağı ve fizikokimyasal özellikleri hakkında bilgiye ulaşılamaması, ürünlerin gıda güvenliği açısından bir risk içerip içermediği hakkında soru işaretleri oluşturuyor” diye konuştu.

KOZALAK ŞURUPLARININ ANALİZİ YAPILDI

Proje için yapılan ön denemelerde piyasadan alınan bazı kozalak şuruplarının analizlerinin yapıldığını dile getiren Nadide Seyhun, “Bu ürünlerde HMF (hidroksimetil furfural) adı verilen ve kanserojenik potansiyeli olan bir bileşiğin yasal sınırların üzerinde olduğu görülmüştür. Projemizin ana hedeflerinden birisi, fonksiyonel özellikleri güçlü ve gıda güvenliği açısından risk oluşturmayan kozalak şurubu elde etme olanaklarının araştırılmasıdır” ifadelerini kullandı.

 

AKCİĞER KANSERİNE ETKİSİNE DE BAKILACAK

Kozalak şurubunun halk arasında başta öksürük olmak üzere mide rahatsızlıkları, astım, bronşit gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Seyhun, “Ancak kozalak şuruplarının sağlık üzerindeki etkileri ve uygun kullanım dozları hakkında yeterli çalışma bulunmamaktadır. Proje kapsamında 4 farklı türden elde edilen kozalak şuruplarının güvenli kullanım dozlarının belirlenmesi amacıyla olası toksik etkileri karşılaştırmalı olarak çalışılacaktır. Proje kapsamında bu testler hem sağlıklı hem de kanserli akciğer hücre kültürlerinde yapılacak, böylece kozalak şuruplarının akciğer kanserinde kullanım potansiyeli olup olmadığına dair ön veri elde edilmesi de sağlanacaktır” dedi.

GELENEKSEL ÜRETİMLE KARŞILAŞTIRMA

Proje kapsamında kozalak şurubu üretiminde yaygın olarak kullanılan kızılçam ve karaçam kozalaklarının yanı sıra Anadolu’ya özgü türler olan Toros göknarı ve Toros sediri kozalakları da kullanılacağını aktaran Seyhun, şunları sözlerine ekledi: “Göknar ve sedir kozalaklarından elde edilecek olan kozalak şuruplarının fizikokimyasal ve duyusal özellikleri ile toksikolojik profilleri incelenecek ve geleneksel üretimde kullanılan kızılçam ve karaçam kozalakları ile üretilen kozalak şurubunun özellikleri ile karşılaştırılarak aralarında fark olup olmadığı araştırılacaktır.” Dr. Öğretim Üyesi Seyhun, proje kapsamında kullanılacak olan kozalakların Mersin Orman İşletme Müdürlüğü’nden temin edileceğini belirterek Mersin Orman İşletme Müdürü Kenan Çetin başta olmak üzere Mersin Orman İşletme Müdürlüğü personeline destekleri için teşekkür ettiklerini belirtti.

Kaynak: igf