1 Nisan’a hazırlananlar sadece Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları olabilir mi? Ya da yerel seçim sonuçları CHP’de genel başkanlık tartışması mı başlatır? Yoksa bölünmeye mi neden olur?
KILIÇDAROĞLU CEPHESİ, YENİLGİ FATURASINI İKİ EŞ BAŞKANA KESMEYE HAZIRLANIYOR
Dünkü yazımızda, kurultay ile alaşağı edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Adaylar belirlemede yanlışlar yapıldı” diye başlayan, “Seçim sonuçları üzerinden bir tartışma başlar” diye süren bir söyleşisine atıf yaparak, “1 Nisan sabahı gömleğin kollarını sınavayım ‘değişim’ der mi” diye sormuştuk.
Bugün biraz daha Kılıçdaroğlu cenahının tavrını görmüş olduk.
Kurultay sürecinde Kemal Bey’e destek veren Mustafa Sarıgül’ün ihramıyla Kabe’den fotoğraf paylaşması…
Bir zamanlar Kılıçdaroğlu’nun en yakını Bülent Kuşoğlu’nun, 16 Şubat’taki esnaf ziyareti fotoğrafını paylaşması… (Hatırlarsanız o fotoğrafta Kılıçdaroğlu bir esnaf tezgahında oturuyor ve arkada, ‘gerekirse bu yoları yeniden yürürüz’ diye yazıyor.)
Yine Kılıçdaroğlu’na yakın CHP’lilerin yerel seçimlere hiç asılmaması…
Dahası, “CHP’den Kürtler ve Aleviler tasfiye ediliyor” diyen ve aday gösterilmeyen Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin, “Büyükşehirin bir projesini bana gösterebilir misiniz” dediği videonun binlerce paylaşım ve beğeni alması…
Bize, Kılıçdaroğlu cephesinin, seçimde alınacak ağır yenilginin faturasını kesmeye hazırlandıklarını gösteriyor!
***
Siz bakmayın Ankara’daki eş başkan Özgür Özel’in, “1 Nisan’ı bekleyenler avuçlarını yalar” dediğine.
Şimdiden büyük bir endişe yaşıyor. En son bir söyleşide, Hatay konusunda nasıl bir “çaresizlik” yaşadıklarını anlatırkenki ruh hali bile bize bu endişeyi göstermesi bakımından ibretlik!
İSTANBUL’DAKİ EŞ BAŞKAN RAKİBİNİ “MİNDERE ÇEKMEK” İÇİN HER YOLU DENİYOR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, “Murat Kurum ile canlı yayına çıkalım” önerisi ise, “Nasıl olsa polemikçi yönümle onu alt ederim. İstanbullu’nun ona gösterdiği teveccühü böyle yerle bir edebilir” şeklinde yorumlamak hiç de zor değil.
Zira, bir haftadır İstanbul’un ilçelerinde yaptığı mini mitinglerde “Proje anlatmak” yerine uyduruk gerekçelerle başlatmak istediği “polemikleri” gündemde tutmayı tercih etti.
“Aslında ben projelerimi anlatmak isterdim ama acemi aday polemik yapmak istiyor” diye gerekçe uydurarak, zaman zaman rakibinin sinirlerini zıplatmaya dönük hamleler yapıyor!
Yapıyor yapmasına da her seferinden “duvara tosluyor” tosladıkça, agresifleşiyor. En sonunda “Canlı yayında çık karşıma” diyerek paçadan asılma yöntemine sarılmış görünüyor.
***
CHP’de ve adaylarında yaşanan bu tablo bize 1 Nisan’dan sonra sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun değil; İstanbul’un belediye başkanının da “iç mücadele”ye gireceğini gösteriyor.
Hani sorulmuştu ya Kılıçdaroğlu’na, “Partideki iki başlılık konusunda ne düşünüyorsunuz” diye. O da, “Bu bizim partilimiz iç meselesi” demişti ya hani!
Hah işte, o iç mesele, artık ayyuka çıktı.
İki eş başkan arasındaki gerginliği iç kulvardan atak yaparak müdahil olan bir Kılıçdaroğlu varsa…
1 Nisan’dan önce 2’li yapı 3’lü yapıya dönüşüyor.
Sonrası mı?
Abdülkadir Selvi’nin deyimiyle, “Özgür Özel, CHP tarihinin en kısa süreli genel başkanı olarak tarihe geçebilir.”
İstanbul’un belediye başkanı, Mahmut Övür’ün ifadesiyle, “Bu partiden bir şey olmaz” diyerek listelere yerleştirdiği ve seçtirdiği kadrolarıyla ayrılıp bir parti kurabilir.
Kemal Kılıçdaroğlu, tıpkı Deniz Baykal gibi, büyük bir şov ile geri dönebilir!
Olur mu?
Olmaz olur mu!