Savaş ne zaman çıkacak” sorusunun peşine düşüldüğü kadar, artık “Bu savaş önlenebilir mi” sorusunun peşine düşülmüyorsa…

Bize düşen, Ortadoğu’yu ve dünyayı yakıp yıkacak savaşa hazırlanmaktır!

***

Temmuz’un ikinci haftası NATO’nun 75’nci yıl dönümünde Washington’da yapılan zirvenin sonuç bildirgesi de…

İsrail’in, Tahran’da İsmail Haniye’yi katletmesi de…

Işık hızıyla Kızıldeniz ve Basra Körfezi’ne üşüşen Amerikan savaş gemileri de…

Savaşın an meselesi olduğunun işaretidir.

***

Geçtiğimiz ay, medyamızda “Amerika Suriye’de PYD/PKK’ya hava savunma sistemleri veriyorhaberleri çıkmıştı. Tek bir farklı yorumu ilk kez Yeni Şafak yazarı Yahya Bostan’dan okumuştuk.

Bostan, Amerika’nın, İsrail’e olası İran saldırıları nedeniyle Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK’ya hava savunma sistemleri verdiğini kayıtlara geçirdi.

Bostan yazısını yazdığında ne Haniye suikastı yaşanmıştı ne Hizbullah’ın ikinci adamı Beyrut’ta İsrail tarafından vurulmuştu.

***

Amerika’nın Hizbullah ile İran arasında sıkışma ihtimaline karşı İsrail’e üst düzey komutanlar göndermesi de savaşa karşı “caydırıcılık” amacıyla değil, bilakis savaşta “kazanmaya” dönük bir hamle olarak okunmalıdır.

TÜRKİYE SAFLARI SIKLAŞTIRMA ÇABASINDA

Tam da böyle bir ortamda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır’da kritik bir ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyaretin bir önemli ayağı da Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafındaki açıklamalardır. “Şu kapının hemen ardında soykırım yaşanıyor” dedi Fidan.

Mevkidaşı ile yaptığı basın toplantısında da “Tasmayı ele almaları gerekir” diyerek İsrail’i bu kadar fütursuzlaştıran Amerikan ve batı desteğine vurgu yaptı.

Belli ki Fidan’a göre, İsrail’i durdurabilecek şu anda yegane güç onun sahipleri!

Bir ilavede biz yapalım. İsrail’in sahibi olarak Amerika ve batıyı görüyoruz ya hani…

Ya batının görünmez sahibi, İsrail ise ne yapacağız?

***

Anlaşılan, adım adım değil artık ışık hızıyla yaklaşan savaşta safları sıklaştırma zamanı geldiği için Türkiye, Mısır ile iş birliği içinde. Suriye’de Esad’a el uzatmış durumda.

Suudi Arabistan’ın kutsal şehri… Şehirlerin anası Mekke’de düzenlenen programda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Gazze’deki soykırıma dur değinilmesi için” çağrı yapıyor. “Allah’tan, işgalci Siyonistlere karşı bütün Müslümanların güçlerini birleştirmesini diliyorum” diye konuşuyor.

Türkiye safların sıklaşması için çaba sarf ediyor.

ERDOĞAN BİR KEZ DAHA DÜNYAYA SESLENDİ, TÜRKİYE’NİN GAZZE’NİN, FİLİSTİN’İN YANINDA OLDUĞUNU İLAN ETTİ

Erdoğan, dünkü Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Filistinliler dayanışma için her şeyi yapacaklarını altını çiziyor. Bu tarihin kırılma anında güçlüden yana değil haklıdan yana Türkiye’nin tavrını yineliyor. Adalet Divanı’ndaki İsrail’in soykırım davasına çarşamba günü müdahil olunacağını ilan ediyor.

***

Savaş ışık hızıyla gelirken, Türkiye güçlüden yana değil haklıdan yana tavır alarak tarihe not düşüyor!

1948’DEN BERİ TOPRAK ÇALAN İSRAİL SORUNU, BÜYÜK BARIŞ” İLE ÇÖZÜLEMİYORSA…

Toparlayalım.

Filistin davası, Filistin topraklarının işgali… Dahası 1948’den bu yana “toprak çalmaya devam eden İsrail” meselesi bugün yeni bir aşamaya geldi.

Bu aşama, uzun zaman çaba sarf eden Türkiye’nin başarması halinde “Büyük bir barış”a dönüşebilirdi.

Ne var ki barışa her yaklaşıldığında İsrail masayı tekmeledi. En son barış ve ateşkes müzakerelerini yürüten müzakereciyi İran’ın başkenti Tahran’da vurarak yaptı bunu.

Bunun anlamı açık.

Barış için ne yapılırsa yapılsın İsrail razı gelmeyecek. Onun tasmasının elinde tutanlar buna razı gelmeyecek.

O vakit, dişe diş, göze göz!

Geldiğimiz nokta burasıdır.

'Mucize malzeme' dediler: Telefonlarımızı artık şarja takmak gerekmeyecek! 'Mucize malzeme' dediler: Telefonlarımızı artık şarja takmak gerekmeyecek!

Onun içindir ki Sayın Bahçeli, Türkiye öncülüğünde bir “Kudüs Paktı” önerdi.

Irak’ın Mısır’ın, Suriye’nin içinde olduğu bir pakt önerisinde bulundu.

Onun içindir ki Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan son kabine toplantısının ardından, “Filistinli kardeşlerimizin yanındayız” çıkışını yaptı.

Coğrafyamıza musallat olanlarla ancak komşularımızla ihtilaflarımızı bir kenara bırakarak ortak mücadele yoluyla kurtulabiliriz.

Şimdi birlik olma zamanı… Haklı olduğumuz meselede, güçlü de olmak için..!   

Hasan Öztürk / Haber7

Kaynak: haber7