Denilmiş ki; ‘’ Dün öldü, bu gün can çekişiyor, yarın ise henüz doğmadı.’’

Bu cümle, bir hakikatin çok güzel bir ifadesidir. Nasıl ki, ölüm ibret alınacak çok güzel bir hakikattir, dün de, akıllı ve düşünebilen insanlar için ibretlerle doludur.

Ancak; insanoğlu çoğu kez, akletme, düşünme gibi değerli işlerden çok, hisleriyle hareket etmeyi, işin kolayına kaçmayı tercih eder. Kur’an-ı Kerim bu hakikati birçok ayetlerin sonunda; ‘’insanların çoğu bunu düşünmezler,’’ ‘’insanların çoğu bunu akletmezmezler,’’ ‘’insanların çoğu bunu idrak etmezler’’ gibi sık-sık tekrar eder.

Geçmişin bilgisine sahip olmayanlar, bugününü değerlendiremez, geleceğini şekillendiremez. Dününü bilmemek, köksüz ağaç olmak gibidir. Köksüz ağaçlar, hafif bir rüzgârla devriliverirler. Bundan dolayıdır ki; Kur’an-ı Kerim sık-sık geçmiş kavimlerin başına gelenleri tekrar-tekrar anlatır durur.

Bunları niye anlatıyorum?

Cumhuriyet dönemi ile, geçmişi unutturma kampanyaları başlatıldı. Harf devrimi ile, gelecek nesillerin geçmiş ile bağları koparılmak istendi. Kaç bin yıllık tarihi unutturulmaya kalkışıldı. Moral değerlerine savaş açıldı. Kendi değerleri yerine batı değerleri ikame edilmeye kalkışıldı. Geçmişine düşman bir nesil yetiştirilmeye kalkışıldı. Bu uğurda nice canlara kıyıldı. Belirli bir zümre milletin çoğunluğuna zorla,  inanmadıkları şeyleri dikte etttirip yapmaya zorladı. Bunun da adınına, cumhuriyet deyip güya Cumhurun-çoğunluğun idaresi dediler. Kabul etmemeye cüret edenler hayatından oldu. Bu yapılanlar kesinlikle büyük ve affedilmeyecek bir cinayet işliyorlardı. Koskoca bir imparatorluğun bakıyesi bu hallere düşürüldü. Bunları yapanların, mezarlarında rahat uyuduklarını kim söyleyebilir. (Gerçi utanma-arlanma olmadıktan sonra herkes her şeyi söyleyebilir.)  

Bu gün bazı partiler, hala bu kötü mirasın üstüne oturmuş, politika yapacağız diye çabalıyorlar. Tutar mı? Tutmaz, tutmadı. Ama inatlarından vaz geçerler mi? Vazgeçmezler. Hani Şair diyor ya; ‘’Ey solcu! Sen benim ifadem ve hızımsın, Gündüz geceye muhtaç, sen de bana lazımsın.’’  Bunlar bu inadından vazgeçerlerse, bizim heyecan ve motivasyonumuzu hangi şey ayakta tutacak?

Cumhuriyet kurulalı neredeyse yüz yılı bulacak. Ne kadar inananı var? % 20, bilemedin 25. Bütün imkanlar ellerinde, istedikleri gibi asıp kesmelerine, dayatmalarına rağmen kat ettikleri mesafe ne kadar.Bir arpa boyu. ‘’Az gittiler, uz gittiler, bir arpa boyu yol gittiler.’’ Çünki yaptıkları iş, fıtrata tersti. Tutmaz, tutmadı, tutmayacak. Kim ki, insanın yaratılışına aykırı iş yapmaya kalkar, rüzgara karşı (affedin) işemeye kalkışmaktadır. Rüzgara karşı bu işi yapan da ancak kendi üstünü berbat eder.

Türkiyedeki değişim, geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Ümitler boş çıkmayacaktır İnşallah.

‘’Mevla görelim neyler, neylerse güel eyler.’’ Kalın sağlıcakla. Selam ve dualar.

Ali YÜKSEL

[email protected]