Dijital Dünya’nın Yok Ettiği Değerlerimiz

Nagehan CANBUL

Gazeteci – Yazar - Şair

Hayatımızın ayrılmaz parçası teknolojilerle donatıldık ama bir yandan da bütün bu iletişim ağları bizi dört bir yandan kuşatmış durumda. Okuma alışkanlığımızın katili dijital dünya diyebiliriz. Klasik söylemiyle her yer de elimizde 7/24 bir telefon sosyal medyada yiten kıymetli zamanımız…

Nerede artık her evde olan o eski kütüphaneler, onların yerini çalışma masaları bilgisayarlar gibi dijital nesneler aldı. Kaçımız bir kitabı baş ucuna koyarak uyuyor ya da sayfaların kokusunu alarak okuyor sanırım bunun cevabı çok azımız…

Unutulmuş tozlanmaya terkedilmiş kütüphanelerin raflarında çekmecelerde gün ışığı görmek isteyen kitapların sessiz çığlıklarını duyar gibiyiz…

Günümüzde, dijitalleşme ve kapitalist sistemin koşullarına uyum sağlamak için son derece tempolu yaşamlarımız, kitap okuma alışkanlıklarımızı olumsuz etkilemiştir. 19-25 Nisan, Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası vesilesiyle, bu değişimin sebeplerini ve neticelerini sorgulamak, kitapların geleceği için önem arzediyor.

Bir zamanlar bilgiye ulaşmanın ana unsuru olan kitaplar, artık rekabetçi bir piyasada varolmak  için savaş veriyor . İnternetin yani yeni medyanın sunduğu sonsuz içerik ve seçenek, sosyal medyanın büyüsü ilgi çekiciliği ve görsel medyanın albenisi , kitapların sessiz dünyasını güneşe hasret bir çiçeğin özlemi gibi geleceği belirsiz bir karanlığa  mahkum bırakıyor. Mekanikleşen yaşam algımız, hobilerimize ayrılan zaman kısıtlılığı ,öncelediğimiz tercihlerin sıralamasının değişmesi insanların kitap okumaktan ,uzaklaşmasının arasında,  başlıca sebepler arasında…

Kitap okumanın sayısız yararı unutulmamalı...

Kitap okumanın zihinsel gelişime, empati kurma yeteneğine ve huzur bulmaya katkıları saymakla bitmez. Bilgi edinme ve düşünme becerilerimizi geliştiren bu değerli aktivite, aynı zamanda bizi farklı kültürler ve perspektiflerle tanıştırır. Kitaplar, bireysel ve toplumsal gelişimimizin temel taşlarından biridir.

Kitap ve kütüphanelerin geleceği önemlidir çünkü kitaplar geçmişten bugüne tüm toplumların medeniyetlerin geleceğini aydınlatan en büyük ışık kaynağı olmuştur.

Kütüphaneler, toplumun bilgi ve kültür merkezleri olarak antika müzeler olmak yerine önemini korumak için bu kurumların da dijitalleşme sürecine ayak uydurarak, e-kitaplar ve online kaynaklar sunarak kendilerini değişimle yenilemeleri gerekiyor. Kütüphaneler kitaplar teknolojiyle uyum içinde, ancak kitap okumanın özünü kaybettirmeden gelişen enformasyona entegre olmalıdır.

Kitap günü ve kütüphaneler haftası, kitap okumanın ehemmiyetini hatırlamamız ve bu alışkanlığı kazandırmak   için mükemmel bir zamanlama…Kitap okumanın sunduğu mental kazanım ve düşünce dünyamıza kattığı derinlik, hiçbir dijital platformun bizlere veremeyeceği bir deneyimdir. Tüm bu sebeplerin ışığında, kitapların ve kütüphanelerin değerini anlamak anlatmak ve onları gelecek nesillere taşımak, hepimizin yegane arzusu olmalıdır.